Adem ve Havva

Adem ve Havva

Adem ve Havva : yasak meyvenin yenmesi.

Başlangıçta yaratılan insan, ahlaksal olarak temiz, doğası günahsız ve ölümsüzdü. Tanrı yarattığı insanı Aden bahçesine koymuştu. Günaha düşüp ölmemesi ve özgür iradesini yanlış kullanmaması için ona gerçeği açıklamıştı. Yani iyiliğin ve kötülüğün bilgisini barındıran ağaçtan yemesini yasaklamıştı. O meyveden yediği andan itibaren artık bir ölü olacağını bildirmişti Adem’e.

‘’Havva ve Adem çıplak olmalarına rağmen utanç diye bir şeyi henüz bilmiyorlardı.’’

Adem ve Havva

Şeytanın Tuzağı-Şüphe

Şeytan çok sinsi bir düşman olarak tam da bu noktada ortaya çıktı. Tüm dünyayı yönetmek ve yaratılmış olan insanı kendi kötü amaçları için kullanmak istiyordu. Bu amaçla, Tanrı’nın yasak meyveyi yemeyeceksin sözüyle, insanı çok iyi bir şeyden uzak tutuyor ve daha üst seviyeden yoksun bırakıyormuş gibi yaklaştı Adem ve Havva’ya. Amacı: İnsan ve Tanrı arasına şüphe sokmaktı.

‘’Tanrı o meyveyi yediğinizde gözleriniz açılacağını, iyi ve kötü olanı artık görebileceğinizi biliyor. Siz de Tanrı olacaksınız. İşte bu yüzden o meyveden yemenizi yasakladı.’’

Havva bilgelik kazanmak ve Tanrı gibi olmak için o yasak ağacın meyvesinden yedi ve Âdem’e de yedirdi

Şimdi Burada Havva’nın Şeytan ile işbirliği yaparak Adem’i oyuna getirdiği asırlardır söylenir. Özgür iradesi olan Âdem hayır diyebilirdi. Ama demedi.

Yahudiler sırf bu yüzden kadınların Tevrat’a bile dokunmamasını, onların kutsal şeylerden uzak tutulmasını istemişlerdir. Yani son derece tutucu olanlarından bahsediyorum.

‘’Kökleri cehenneme inmeyen hiçbir ağaç cennete ulaşamaz.’’

Neyse biz dönelim konumuza.

Aslında Tanrı’nın sözünün doğruluğuna inanmalarına rağmen neden Şeytan’ın sözüne uydular?

Çünkü, kurtuluşu anlamak için öncelikle düşüşü ve günahı deneyimlemeleri gerekiyordu. Burada Carl Jung tarafından söylenen bir sözü söylemeden geçemeyeceğim,

Adem ve Havva

‘’Kökleri cehenneme inmeyen hiçbir ağaç cennete ulaşamaz.’’ Yani bu olay olması gereken bir şeydi belki de. İnsanın acılardan, günahlardan geçip tekâmül ederek kamil bir insan olabilmesi…

Bilgi güçtür çünkü. Aynı zamanda bilgi, sorumluluk gerektirir. Her şeyi bilerek yaşamak ona göre bir hayatı sürdürmek kolay iş değil. Nihayetinde, yasak meyveyi yediklerinde, utanmadıkları ve doğal olan çıplaklıklarından utanmaları da artık gerçekleri görmeye başladıklarını gösteriyor. Utanç bilgisi ve suçluluk duygusu ilk bilgileri.

Konuyla çok alakası yok fakat şu video hoşuma gitti. Dans yarışmalarını sevmem pek, yine de koreografisi, akrobatik hareketleri, performansları harika olan bir gruptu ve konumuza benzer özellikler taşıyordu.

Sizin de hoşunuza gidebilir diye, alt satıra linkini bırakıyorum. Adem-Havva ve yasak meyvenin yenmesi başlıklı grift konuyu da bir sonraki yazıların birinde daha da derinleştirmek isterim. Şimdilik sadece aklınızda bu konuyu kendinizce tasavvur edin diye kısa yazdım.

Romanım da hoşunuza gidebilir. Linki aşağıda. Bakmadan geçmeyin.

Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:

Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü konusuna çok farklı yaklaşılan ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki aşağıdadır.

https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/