Albrecht Dürer. İz bırakan eserleri ve Yaşamı.

Albrecht Dürer. İz bırakan eserleri ve Yaşamı.

Bazı sanatçılar zamanının çok ilerisindedirler. Anlaşılmamaları ya da az anlaşılmaları bu yüzdendir. Biraz şanslı olan böyle sanatçılar zamanının çok ilerisinde olsa da yaşadıkları toplumda değer görebilirler.

Albrecht Dürer o şanslı kategoriye girdi mi tam emin değilim ama 57 yıllık hayatında birçok esere imza atmış, günümüzde bile saygı gören bir sanatçı olduğuna göre anlaşılamamaktan pek fazla mustarip olduğunu sanmıyorum.

Nazilerin onu saf Alman ırkının temsilcisi olarak görmeleri ne alakadır anlayamasam da ( Nietchze’yi de sahiplenmeye kalkışmışlardı. Üstelil Albrecht Dürer Macar asıllıydı?!) Albrecht Dürer adı sonsuza dek yaşayacaktır.

Sistine Şapel’i ve Mona Lisa yapılırken, üstat hayatı boyunca yakından görmediği hayvanların gravürünü yapıyordu(bknz Gergedan gravürü)

Albrecht Dürer

Albrecht Dürer Yaşamı:

Nurnberg 1471 Doğumlu sanatçı Macar asıllıdır. Babsı bir kuyumcudur ve ailenin on çocuğundan biridir. Babası oğlunda olan yeteneği fark edince aile işi yani kuyumculuğu yapmaktan onu azat ederek, eğitim alması için çırak olarak vermiştir bir ressamın yanına.(Ressam Wolgemut)

13 Yaşında kendi portresini yapar.

Genç Albrecht henüz 13 yaşındaydı ve çırak olarak bir ressamın hizmetine verilmeden önce kendi portresini yapmıştı. Zaten babası onun eserinden çok etkilendiğinden olsa gerek gönlü sadece kuyumcu olmasına el vermemiş olmalı.

Albrect Dürer Rönesans sanatçısı mıydı?

Albrecht Dürer

Her ne kadar Albrect Dürer Rönesans dönemi  sanatçısı olarak addedilse de esasen, dini konu alan eserleri, bilhassa sulu boya çalışmaları, gravürleriyle daima öne çıkan ve bu eserleriyle tanınan bir sanatçı. Meryem Ana resimlerinden çok daha fazla rağbet gören tavşan ve gergedan  tasvirlerine bakarsak bu konuda haksız da sayılmayız.

Saçları neden uzundu?

Saçlarını daima uzun tutan Albrecht Dürer’in bu durumu, onun Hz. İsa’ya olan hayranlığı  ve saygısını belirten bir tavırdır. Kendi portrelerini yaparken İsa’yı görüyor belki de onun görünümünden ilham alıyordu.

 Apokalypse (Kıyamet) konulu resim 15 tahta levhaya işlendi.

Albrecht Dürer

15 adet tahtaya sanki figürler az sonra canlanacak gibi işlediği Apokalypse eseri onun kişiliğinin bir yansımasıdır ve Ortaçağ stilidir henüz. İsa’nın çilesi adlı eseri ise yine tahta levhalara işlenmişse de çok daha sonra tamamlanacaktır.

Albrecht DürerAlbrecht Dürer

Tarihin ilk markası ‘’A.D’’

Sanatçı daha çok resim yapmak ve bunlardan para kazanmak istedi. Birbirinden farklı baskı yöntemleri denedi ve Avrupa’yı dolaştı. Meydan okurcasına girdiği bu yolda başarılı da oldu Dürer. Kiliselerin yanı sıra eserleri sıradan ama sanattan anlayan insanların evlerini de süsledi.

Eserleri o kadar çok sevildi ki çakmaları da yapıldı))) Anlaşılan o ki bir sanatçının ya da ünlü bir markanın eserlerinin çalınması yahut taklit edilmesi o zamanda uygulanan bir durummuş. Bugün gibi o zamanın sanatçıları da korsandan epey çekmişler.

Bu rezaleti önlemek için Albrect Dürer isminin ilk harflerini( A-D) Logo olarak kullanan ve bu tavrıyla tarihin ilk markası olan kişidir. Gel gör ki, taklitçiler bunu da aşmanın bir yolunu bulmuşlardır.

Tarihte İlk telif.

Sanatçı Roma imparatoru Maximillian tarafından himaye altına alınınca (1512) onun emriyle Dürer eserleri için imtiyaz sahibi oldu. Buna tarihte ilk telif hakkı dersek yanılmış olmayız sanıyoruz.

 

Leave a Reply

bettilt güncel giriş