Beyin hakkında bilinmeyenler 2.

Beyin hakkında bilinmeyenler   BEYİN YALANLARI ve GERÇEKLER 2.Bölüm.Beyin hakkında bilinmeyenler

Beyin hakkında bilinmeyenler

BEYİN YALANLARI ve GERÇEKLER Yazımızın ilk bölümü için aşağıdaki linki tıklayınız.

https://angelsdia.com/beyin-yalanlari-ve-gercek-bilim/

BEYİN YALANLARI ve GERÇEKLER 2.Bölüm.Beyin hakkında bilinmeyenler

*EFSANE: Beyin Ne Kadar Büyükse, O Kadar İyi

İnsan türleri içinde, uzmanların “orta derecede” ilişki olarak tanımladıkları, insan beyninin tüm hacminin zekâ ile korelasyon ilintisi 0,3 ila 0,4’dür (1 mükemmel korelasyon oluyor).

Beyin hakkında bilinmeyenler

İnsan beyninin gücü, daha büyüğün daha iyi olmasından ziyade doğru ve daha az etkileyici deyişle, “hızlı ve etkili bağlantıların çokça yardım etmesiyle, daha büyük bazı beyin bölgelerinde daha iyi anlamına gelir.”

Daha fazla zekâ ile beynin ilintili, önemli bir özelliği nöral beyin hücrelerinin glial beyin hücrelerine olan hassas oranıdır. Bunun la birlikte bu iddiayı kanıtı oldukça eksik olduğundan dolayı biraz kuşku ile ele almakta yarar var, çünkü bu esas olarak Albert Einstein’ın beyninin incelenmesinden kaynaklanır (ki bu arada onun beyni ortalamanın altında bir büyüklükteydi).

Beyin hakkında bilinmeyenler

Büyük fizikçinin beynini 11 “normal insan”’ beyniyle karşılaştıran Marian Diamond ve meslektaşları sadece özel bir bölgede, parietal bölgede her nöron için normalden daha fazla glial hücreye sahip olduğunu ortaya çıkardı.

Fakat bu çalışma, Einstein’ın küçük bir beyni olması gerçeği, zekanın beynin tüm hacminin büyüklüğünden ziyade bölgesel özellikler ile ilintili olduğuna işaret etmektedir.

Hayvan Beyinleri:Beyin hakkında bilinmeyenler

Dikkatimizi tüm hayvan krallığı içindeki beyinlere çevirirsek, daha büyük olanın daha zeki olması durum zorlaşır. Birçok hayvanın bizden daha büyük beyinleri olmasına rağmen genellikle kendimizi gezegendeki en zeki yaratıklar olarak düşünürüz. Filler ve balinalar bize açık ara fark atar, bize göre 6 kat büyük beyinleri ile böbürlenir. Nöronları da daha fazladır, 1,3 kg ve 85 milyar nöron hücresi olan tipik bir insan beyni ile karşılaştırılınca, 9 kg’lık bir balina beyninin 200 milyardan fazla nöron hücresi olduğu görülür. Zekanın haricinde daha büyük bedende daha büyük beyin olmasının tek nedeni basit anatomik ve sayısal hesaplama nedeniyledir.

Büyük hayvanlarda daha büyük duyusal organlar vardır, yani daha fazla veri gelmekte ve bunu işleyecek daha fazla beyin maddesine ihtiyaç vardır.

Giderek artan biçimde farkına varıldığı üzere zekâ ile ilgili açığa çıkan şey beynin boyutundan ziyade ensefalizasyon katsayısı (EQ) denilen beyin vücut oranıdır. Böyle bir ölçüm egolarımızı daha rahatlatmaktadır; çünkü 7,6’lık oranla öne çıkıyoruz (yunuslar 5,3, şempanzeler 2,4, kediler 1). Aslında beynimiz en yakın akrabalarımız olan şempanzelerden 3 kat daha büyüktür.

Dahası 1999 yılında yayınlanan, 11 tür primatla karşılaştırmalı olarak insan beyninin görüntülenmesini inceleyen araştırmada gösterilmiştir ki insan beyninde daha fazla neokorteks (beynin ön tarafında bulunan ve daha karmasak zihinsel işlevlerden sorumlu bölge), beklenenden daha fazla kıvrım (bunlar korteks yüzeyindeki kıvrımlardır ve daha fazla kıvrım daha fazla işleme gücü demektir) ve daha yaygın beyaz madde bağlantısı vardır.

‘’Kuş beyinli!”

Beyin hakkında bilinmeyenler

Çocuklar arasındaki genel bir alay şekli “Kuş beyinli!” demektir; sanki bir kuş beynine sahip olmak utanılacak bir şeymiş gibi. Gerçekte, kuşların birçok türü bizlerden çok daha küçük beyinlere sahip olmalarına rağmen sıra dışı biçimde zekidirler. Bu özellikle davranışları ile sosyal zekâ gösteren KARGA familyası üyeleri için doğrudur.

*EFSANE: Düşünce Kalpte Yaşar

Beyin hakkında bilinmeyenler

Düşüncelerin ve aklın beyinde yerleşik olduğu bizim için artık gün gibi ortada. Ama, Yunanlılardan Mısırlılara kadar pek çok eski medeniyetin zihinsel fonksiyonun yuvasının beyinde değil kalpte yer aldığına inanmasına belki de şaşırmamalıyız. Bu, söz konusu kültürlerin beynin fonksiyonel önemi hakkında fikir sahibi olmadığı anlamına gelmez.

Aristo, beyni düşüncenin merkezi olarak görmese de önemli bir organ olduğunu düşünüyordu; beynin kan içermediğine, kalbin fazla ısınmasını engelleyen bir soğutucu olduğuna ve uykuyla ilgisi bulunduğuna inanıyordu.

MÖ 3. Yüzyılda tüm Stoacı filozoflar aklın ve ruhun kalpte yerleşik olduğuna inanmaya devam etti.

Aslında, kalbin zihinsel fonksiyonu olduğu inanışı Rönesans’a kadar çok uzun süre varlığını sürdürdü.

*EFSANE: Kafatasında Delik Açmak Kötü Ruhları Serbest Bırakır

ProfessorHugoStrange e1446241228547 300x259 - Beyin hakkında bilinmeyenler 2.

Tarih öncesi çağlarda başlamış bir uygulama olan trepanasyon, kafatasında kasten delik açma işlemidir. İşlem bugün hâlâ cerrahlar tarafından keşif amacıyla, kafatasının içindeki basıncı azaltmak için ya da beyin yüzeyindeki kan pıhtılarını gidermek için uygulanıyor.

Ancak tarihsel olarak anestezisiz uygulanması beyinle ilgili kötü ruhların ya da iblislerin salıverilmesi gibi mitsel inanışlar etrafında gerçekleşmiştir.

En eski tasdikli trepanasyon uygulanmış kafatası Fransa’da bulundu ve yaklaşık 7.000 yıllık olduğu tahmin ediliyor.

Günümüzde, son tahlilde, trepanasyonun psikolojik ya da mistik herhangi bir faydasının olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.

*EFSANE: Zihinsel Hastalıklar Ön Lobları Ayırarak Tedavi Edilebilir

Beyin hakkında bilinmeyenler

Frontal lobektomiyle (beynin ön lobunun bir kısmının ya da tamamının çıkarılması) karıştırılmaması gereken frontal lobotomi-esas itibarıyla “lobun kesilmesi”-prefrontal lobları beynin daha derin yapılarıyla birleştiren yolların ya da dokuların tahrip edilmesini ve/veya ayrılmasını içerir.

Ancak lobotomi her yerde benimsenmedi-örneğin, SSCB’de 1950 yılında yasaklanmıştı.

1950 yılında lobotomi popülerliğinin zirvesindeyken, BBC’deki radyo yayınının yargısı “Dertli beyin huzura erdi” şeklindeydi. Bunun günümüzde kanserle savaşmak için uygulanan, sağlıklı dokunun kasten tahrip edildiği, kemoterapiyle paralellik taşıdığı düşünülebilir. Sağlıklı bedenin ya da yüzün, hastaya psikolojik yarar sağlaması ümidiyle kesilip açılması işlemi olan kozmotik cerrahiyle de karşılaştırılabilir.

Prefrontal lobotomi, 1950’lerde klorpromazinden başlayarak, psikozları tedavi etmek için ilaçların keşfedilmesiyle birlikte gözden düştü.

*EFSANE: Bellek Korteksin Tamamına Yayılmıştır

Kanadalı ünlü nörocerrah Wilder Penfield’in öğrencisi olan William Beecher Scoville’in psikiyatrik hastalardan beynin küçük parçalarını almak konusunda önemli deneyimi vardı.

Klasik lobotomilerden daha hassas ve tedavi edici özelliği yüksek bir yöntem olan, fraksiyonel lobotomi· adı verilen, radikal bir yöntem kullanarak Henry’yi ameliyat etti. Scoville bunun riskli olacağını biliyordu (ve bu, yöntemin günümüzde kesinlikle kullanılmayacağını biliyordu), ama Henry’in temporal loblarında parçalar çıkarmanın korkunç nöbetlerinin kökünü kazımaya yardımcı olacağını umuyordu.

Operasyon Connecticut’taki Hartford Hastanesi’nde gerçekleştirildiği sırada pek çok uzman belleğin korteks boyunca yayıldığına inanıyordu. Bir önceki yüzyılda Broca konuşma yeteneğinin beyne yayılmış olduğu bakış açısını çürütmüştü, ama belleğin yayılmış olduğu inancı sürüyordu. Bunun nedeni büyük ölçüde ABD’li psikolog Karl Lashley ve arkadaşı Shepherd Franz’ın 1917 yılında fareler üzerinde gerçekleştirdiği deneylere dayanıyordu.

Lashley ve Shepherd hayvanların kortekslerinin hangi kısmını alırsa alsın hâlâ labirentin içinde yollarını hatırlıyor gibiydiler. Bu ve başka bulgulara dayanarak, Lashley eşpotansiyellilik kavramını öne sürdü; buna göre bellek noksanlığı beyin hasarının yerine değil, boyutuna bağlıydı.

Dolayısıyla Henry uyandığında sadece nöbetlerinin değil belleğinin de gittiğini görmek herkes için şok ediciydi.

Karl Lashley korteksin tüm alanlarının bellek için eşit öneme sahip olduğu konusunda yanılıyordu. Şüphesiz bazı yapılar diğerlerinden daha fazla rol oynuyor ve hipokampüs ve amigdala hayati önem taşıyor.

Kaynak: BEYİN YALANLARI ve GERÇEK BİLİM- Christian JARRETT   Beynin gerçekleri, Beyin nasıl çalışır

Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:

Babil Buyusu 1 300x218 - Beyin hakkında bilinmeyenler 2.

Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor;  Büyü konusuna çok farklı yaklaşılan ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki aşağıdadır.

YOUTUBE LOGO 300x158 - Beyin hakkında bilinmeyenler 2.

Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki llinke  tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.

 

https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ/featured

bettilt güncel giriş