Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut hakkında uzun bir yazı olacak ama sabrederseniz farklı bir bakış açısını yakalayabilirsiniz;

yazının sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim zira beğenebileceğiniz linkler ve videolar aşağıda listelenmiştir.

HARUT VE MARUT :

SİHİR TANRI İSTEMEDEN GERÇEKLEŞMEZ. MELEKLER NEDEN SİHİR ÖĞRETTİ?  KIYAMETE KADAR BU DÜNYADA CEZA ÇEKECEKLERDİ… (Except God’s will, magic won’t effect anyone and anything. Why angels teach magic?… The punishment: Suffering in this world until doomsday.)

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

HARUT VE MARUT

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

  MELEKLERİN İNSANLARA OLAN ÖFKESİ.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

‘’ İnsanların dünyada yapmadıkları kötülük kalmadı. Şeytanla bir oldular. İzin ver onları yok edelim. Dünya eskisi gibi olsun.’’

‘’ Eğer sizin içinizde de insanlarda olan olsaydı. Şüphesiz siz daha fenalarını yapardınız.’’

‘’ Biz asla onlar gibi olmazdık. Biz her zaman sana bağlı kalır sana ibadet ederdik.’’

‘’Öyleyse aranızdan iki melek seçin. Onları insan şeklinde yeryüzüne göndereyim. Onların da içine insanda olanı koyayım. Onlar insanlara şeytan büyülerini öğretenlere karşı savaşsın. Hiçbir büyü, hiçbir sihir ben istemeden gerçekleşmez. Neyi neyle değiştirdiklerini bilselerdi. Yapmazlardı.’’

Midraş’ta geçen benzer bir hikâye de: Azazil ve Şamhazai adlı iki melek Nuh zamanından önce, Tanrı’ya insanların yaptığı kötülükleri rapor eder ve derler ki;  O çok değer verdiğin insanın neler yaptıklarını gördün mü? Bak onlar sana nelere mal oldular.

Peki. Ya siz insan olsaydınız?

Tanrı onların bu sözlerine karşı, dünyanın yönetimini onlara verse, Casinometropol onların daha fenalarını yapacaklarını çok daha zalim olacaklarını söyleyerek onlara cevap vermiş oldu.

Melekler buna karşılık, bizi dünyada yetkili kılarsan eğer, adını yücelteceğiz ve ilminle şeytan büyülerine karşı savaş açacağız.’’ dediler. Bunun üzerine, Tanrı onlara, insanların arasına karışmaları için izin verdi.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Harut ve Marut  ya da  Azazil ve Şamhazai veya aşağıda vereceğimiz diğer isimlerle anılan melekler Kur’an ve Midraş’ta geçmektedir.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Midraş’ta anlatılan hikâyede, İnsanların arasına karışan ve Tanrı’nın verdiği yetkiyle onları şeytanın büyülerine karşı uyaran, onlara şeytandan korunmak için Sihir öğreten melekler Harut ve Marut  artık içlerinde olan insani duygularla yoldan çıkmışlar ve gerçekten de, Tanrı geleceği görebilme ilmiyle haklı çıkmıştır.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut    :Harut ve Marut adlı büyü öğreten melekler, gündüzleri insan şeklinde Babil şehrinde, şeytan büyülerinden zarar görmüş insanları etraflarına çağırıyor, onlara şeytanın büyülerinden nasıl korunacaklarını anlatıyor, çeşitli büyü tarifleri öğretiyorlardı. Büyü (sihir)öğretmeden önce onlardan yemin alıyorlardı. Ve buraya dikkat! Tanrı istemezse zaten hiçbir büyü işe yaramaz diyerek onları uyarıyorlardı. Gündüzleri, etraflarında topladıkları kişilere yemin verdirdikten sonra sihir (büyü)ilmini öğretiyor, onları şeytan büyülerinden nasıl korunacağını gösteriyor, gün battığında, sadece ilahilerin bildiği bir dua ile(İsmi azam) gökyüzüne çıkıyorlardı.

Dünyadayken insan suretinde, göklerdeyken melek oluyorlardı

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Melekler ve İnsani duygular

Gel zaman git zaman, melekler, içlerinde var olan insani duygular(nefs) sebebiyle yozlaşmaya başladılar.  Nişanlı bir kadına aynı anda ikisi de âşık oldular. Âşık olmaları ve o kadına karşı şehvet duyguları duymalarının yanı sıra aslında onları felakete sürükleyen, kibirleriydi. İnsanlara tepeden bakmaya başladılar. Kendilerini onlardan üstün görüyorlardı. Bu bir bakıma şeytanlaşmaktı aslında. Çünkü şeytanı da felakete sürükleyen: Kibirdi.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Aşık oldukları kadın Arapça ’da  Zühre adındadır. Esther olarak da bilinir.  Bu kadın gerçekten sıradan bir kadın mıydı? Yoksa Tanrı tarafından meleklere uygulanan bir sınav mı? Çeşitli görüşler var elbette.

Kadın onla birlikte olmak isteyen insan suretindeki melekler- Harut ve Marut için şartlar sunmuştu. Nişanlısını ve bir çocuğu öldürmek.  İnsan görünümünde büyü öğreten melekler, buna itiraz ettiler. İnsan öldürmek affedilmez bir suçtu.

Sonra kadın onlara, eğer şarap içerseniz sizinle olurum dedi. İnsan öldürmektense şarap içmek daha hafif bir günah olduğundan kabul ettiler bu teklifi. Şarap içince, sarhoş oldular ve kadının nişanlısını ve bir çocuğu öldürdüler. Kadın onlardan o özel duayı öğrendi ve göklere yükseldi. Şimdi ona Venüs, ya da Zühre yıldızı diyoruz.

Tanrı’nın huzuruna çıkan iki melek, suçlarını itiraf ettiler. Tanrı onlar için üzülüyordu ama bu davranışları da cezasız kalamazdı.  Onlara seçenek sundu Tanrı. Cezalarını nerede çekmek istediklerini sordu. Bu dünyada mı? Yoksa ölüm sonrası öte âlemde mi?

 Meleklere verilen ceza.

  Sihir öğreten melekler Harut ve Marut  bu dünyanın geçici ve sonlu, ölüm sonrası öte âlemin (ahiretin) ise sonsuz olduğunu bildiklerinden, akıllıca bir seçim yaptılar ve bu dünyada dediler. Bunun üzerine, iki melek, Babil’de gizli bir kuyunun başına götürüldü. Cezaları verilmişti.

kuyu 300x169 - Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Dünyanın sonuna kadar bu kimselerin bilmediği kuyuda, ayak bileklerinden asılıp, baş aşağı,  kıyamete dek, cezalarını çekeceklerdi. Su bir karış uzaklarında olacak, kokusunu duyacaklar ama bir yudum bile içemeyeceklerdi.

Elbette, kuyu, su, baş aşağı asılı durmak birer metafor olsa gerek. Kutsal kitaplarda geçen, büyü öğreten melekler hadisesi, hikâye edilerek, insanlara bir şeyler öğretmek amacıyla anlatılmış olmalı. Kutsal kitaplarda geçen her hikâyenin mutlaka gerçeklik payı olduğuna inananlardanım.  Bu iki melek, Kur’an’da Bakara suresinde geçer. Hikâyeler, rivayetler, insanların dikkatlerini çekmek ve farkındalık seviyelerini yükseltmek için anlatılırlar. Gerçeklik payları vardır.

hill 300x142 - Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Bu resim nedir? Gökyüzünde hilal mi? Yoksa bir kuyunun açılmak ya da kapatılmak üzere olan metaforik bir görüntüsü mü? Bakış açılarımız ve algılarımız üzerinde bir kez daha düşünmeli…

Düşen meleklerle aradaki fark

  Harut ve Marut adlı büyü öğreten melekler, düşen meleklerden değildir. Onları başka bir kategoriye koymak lazım. Çok daha derin manalar taşıyan bir yere taşımalıyız onları. İnsan olmak. İnsanın içinde olan ve meleklere de, bir anlaşma sonrası konan şey nedir? İnsan, iyi ve kötü arasında gidip gelen, bazen iyi bazen kötü kararlar verebilen bir varlıktır. Düalitenin yasası, insanın içinde yaşar ve belki de insanı insan yapan temel ve gizemli şey de budur.

Melek ya da bedensiz varlıklar, ayrı kategorilerde olan varlıklardır.  İnsan başka kategoride.

KADİM BİR İDDİA

Bazı görüşler, Sihir öğreten melekler Harut ve Marut  ‘un kıyamete kadar bu dünya da, kendilerini bilmez şekilde yaşadıklarını düşünür. Neden olmasın?

Eğer âlem, İslam kozmolojisindeki görüşe göre: 7 katlı cennet olduğu gibi, 7 katlı bir cehennemse ve cehennemlerden birini adı, bu görüşe göre: Dünya ise, neden olmasın?

Su, iletken bir maddedir. Kolayca yayılır ve her şeyi kaplayabilir. Su hayattır. Su yaşamdır.  Her şey onunla var olur. Suyun olmadığı yerde hiçbir şey yetişmez. Hayat olmaz tam tersine yok oluş başlar kuraklıkla.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Whom the Angels Name Lenore /Gustave Dore

 Hikâyelerde geçen Lethe ırmağı, unutmak için içilen bir sudur mesela. Buradaki kuyuda ki su, hatırlamak için olmalı, madem her şeyin iki ucu var, unutmanın karşıtı hatırlamaktır. Çünkü Kuyu dediğimiz aslında şu dünyadır. Bu dünyada ayak bileğinden bağlı, tepetaklak asılı kalmak ne demektir? Her insan, kendini bu dünyada böyle hissetmez mi? Hiçbir şey bilmeden, karşıtlıklar ve karmaşa içinde kalarak, dünyaya tepetaklak bakma hissini hiç tatmamış insan var mıdır? İyilik ve kötülük arasında, bir iple geçici dünya zevkleri ve hakikat arasında kalmak.

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Su yani hakikat bir karış ötemizde olsa da, kokusunu alsak da, ona bir türlü ulaşamamak çok yabancı bir his gibi gelmez insana.

Hz.Süleyman ve kerametleri.

Hz. Süleyman döneminde dünyaya indiği söylenen, insan suretindeki büyü öğreten melekler  , sihirleri ve hikmetiyle ünlü Süleyman zamanında neden dünyaya indiler? Madem sihir ve büyü günah, o halde neden insanlara büyü öğretmek istediler? İnsanlar şunu kaçırıyor. Tanrı istemezse zaten hiçbir sihir, büyü işlemez. Hz. Süleyman, Tanrı’nın ona verdiği armağanları kullanıyordu o kadar. İnsanlar, Süleyman’ın sihirleriyle ilgileneceğine, aynı dikkati neden hikmetlerine vermezler?

s 05dcb6e22c0c6a509d86793626d0df2ddb2dec06 - Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Süleyman’ın sihirleri de tıpkı hikmetleri gibiydi. Tanrı lütfu. İnsanlar Hz. Süleyman’ı kıskandıkları için kendi akıllarınca onun şeytanın hizmetinde olduğunu ve utanmadan aynı şeyleri her büyücünün yapabileceğini söylemeye cüret ettiler. Ama onlar şunu  anlamadılar: Tanrı istemezse hiçbir sihir/ büyü gerçekleşmez.

 Tanrı neden büyü yapmaya izin verdi o halde

Peki, o halde Tanrı neden kötülük yapmak isteyenlerin büyü yapmalarına ve bu büyülerin gerçekleşmesine izin verir? Sanırım milyon dolarlık soru bu?

Büyü ya da sihir, adı her ne olursa olsun, onu yapmak isteyenin niyetidir onun gerçekleşmesine izin isteyen. Bu izin Tanrı’dan istenir.  Tanrı özgür irade verdiği insanın bu seçimine karışmaz. Çünkü ‘’neyi neyle değiştirdiğini anlamaktan’’ uzaktır bu insanlar. Ben kötülük için büyü yapıyorum diyen kişi, aslında kendi kuyusunu kendisi kazmaktadır. Madem niyetin bu, o zaman öyle olsun.

Kutsal kitaplar da yazıldığı gibi: ‘’Neyi neyle değiştirdiklerini bilselerdi. Hiçbiri bunu yapmazdı.’’

Bakara suresi- 102. ayetinde yazdığı gibi,  Süleyman, Tanrı’nın verdiği lütufla güçlere sahipti. Babil’e indirilen iki melek Harut ve Marut, sadece sınav için gönderildiklerini, Allah istemezse karı koca arasını açacak büyülerin işlemeyeceğini söylüyorlardı. Büyü kullananın aslında sadece kendisine zarar verdiğini, büyü karşılığında sattıkları şey yüzünden Allah katında yerleri olmayacağını belirtiyorlardı.

Yani kısacası dostlar: İnsan büyü ile aslında niyetini ortaya koyar. Özgür iradesi ile seçimini yapar. Kaderini kendi çizer. Çünkü insan kaderini seçer ve Allah yaratır. Kader denilen şey, Allah’ın yazdığı ve insanları onu yaşamaya mahkûm ettiği bir şey değildir. Kader, doğa olaylarıdır. Su 100 derecede kaynar. Yüksek bir binanın tepesinden atılan her şey, yer çekimine yenik düşer, bunun gibi şeyler, Tanrı tarafından bir yasa olarak belirlenir. İnsanların kaderi sadece kendi özgür seçimleri sonucu oluşur. İnsan seçer, Tanrı yaratır.

İsrâ Suresi 13.Ayette söylenildiği gibi :”Her insanın kaderini kendi boynuna (kişisel seçimine) bağlamışızdır.”

Midraşta aynı hikaye.

 

Neyse biz dönelim hikayemize, Midraş’ta adı geçen büyü öğreten melekler, Ester adlı kadına aşık olur ve netice, az evvelki hikayeye benzer bir şekilde son bulunur. Tek fark: O hikâyede geçen melekler, insan kızlarıyla evlendi, bir soy oluşturdular. Bazılarına göre, bu soydan Nefilim denilen, yarı melek, yarı insan devasa yaratıklar oldu. Nefilimlerle ilgili detaylı yazımı,yazının sonunda verilen resme veya yazıya tıklayarak okuyabilirsiniz.

  Harut ve Marut ve diğer kültürlerdeki yeri:

ilk resim 1 300x217 - Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Marduk

Harut ve Marut hikâyesi, sadece kutsal kitaplarda geçmez. Mesela Babil kültüründe geçen Marduk adlı tanrı ki, Babililler için büyük şanı olan bir tanrıdır bu,  Marut ile aynı etimolojik kökene sahiptir.

Pers efsaneleri ve Zerdüşlük inancında, Harut ve Marut melekleri, Hurdat ve Murdad ile çok benzer şekilde bir ilişkidedir.

Hurdad: Sağlık, Murdad: Ölümsüzlük anlamında kullanılır. Ortadoğu kültüründe, marud adlı çok kötü bir ifritin adı geçmektedir. Ermeniler, Hristiyan olmadan önce, bu iki meleğe taparlarmış. ( W.St. Clair Tisdall) Bu iki melek tanrıça Spandaramit’in  sağ koluydu ve yeryüzüne bereket getirirlerdi.

Bazı İslam âlimlerine göre: Harut ve Marut, insanlara, Allah’ın isteği ile gizli bilgiler ve sihir/büyü öğreten meleklerdi. Bazılarına göre, melek değil iki insandılar. İlaveten. Muazzez İlmiye Çığ hocamızın, Sümer, İbrani, Hint kökenleriyle Harut ve Marut hikâyesi kökenlerini de inceleyebilirsiniz.

250px Einstein 1921 by F Schmutzer   restoration - Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Albert Einstein’ın iki sözü ne çok şey anlatıyor aslında.

‘’Efsaneler, ve hikayelerin doğruluk payları vardır ve onlar tekrar dinlenilmek ve anlaşılmak için mutlaka bir yolunu bulurlar.’’

“Bizim bilemediğimiz bazı sırları, eskilerin bildiğini kabul etmek zorundayız.

Benzer ya da farklı içerikler için sayfamızın sağ üst sütununda KATEGORİLER bölümüne bakınız.

Bu yazının yenilenmiş ve konuyu anlatan sesli videosunun da bulunduğu link burada, göz atmak isteyebilirsiniz:  https://angelsdia.com/buyu-ogreten-melekler-harut-ve-marut-bu-kez-farkli-bir-bakis-acisiyla/

Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:

Sihir öğreten melekler Harut ve Marut

Korkunç cinayetlerin, olay yerinde çivi yazıları ve tekinsiz nesnelerin arasında çaresiz bir kadın polis yepyeni bir kavramla tanışacak: Babil Büyüleri.

Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor;  Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman  ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/

Youtube  videolarıma bakabilirsiniz. Aşağıdaki linkte:

https://www.youtube.com/watch?v=xkAYgjDX32U&t=19s

 

 

  

Leave a Reply

bettilt güncel giriş