Hallac-ı Mansur . En el hak (Ben Tanrıyım)
Ünlü sufilerden olan Hallac-ı Mansur, ‘’EnelHak’’ ( Ben Tanrıyım) dediği ve bu sözünden geri dönmediği için zamanının otoriteleri tarafından önce kırbaçlandı sonra derisi yüzülüp taşlanarak Bağdatta katledildi. (M.S 922)
Hallac-ı Mansur diğer sufiler gibi İnsan, Tanrı, Evren üçlemesini içeren varlık birliğini savunuyordu.
Kahire-İskenderiye Okulunda bazı filozoflarla yakınlık kurmuştu gençlik döneminde. Bu filozofların fikirlerini tüm kalbiyle benimsemişti. Yaptığı seyahatlerde inandığı görüşleri savundu ve insanlara anlattı.
Hallac-ı Mansur ve gerçek:
Hallac-ı Mansur’a göre gerçek: Sadece ‘’Bir’’ idi. Çokluk dediğimiz ise yalnızca ‘’Bir’’ denilenin değişik biçimdeki yansımalarından başkaca bir şey değildi. Hiçbir şey Bir’den ayrı olamazdı ve değildi de. İnsan gibi evren de Bir’in içerisinde ve onunla özdeş, benzerdi.
Şu halde, İnsan denen varlık Tanrı’nın bir parçasıydı. Buna göre insan denen varlık bir anlamda Tanrı idi lakin Tanrı insan değildi, onunla sınırlandırılamazdı. Tanrı varoluşunun ta kendisi, tüm varoluştu.
Tanrı’dan ayrı olabilecek hiç ama hiçbir şey yoktu. Parçalar bütüne aitti. Hep öyleydi ve her zaman öyle olacaktı. Bu bilgi sezgiyle anlaşılabilir, her şeyin tanrıdan ayrı olduğunu savunmak cahilcedir.
İnsan denen varlık ancak kendi içine dönünce bu sezgiyi ortaya çıkarabilir. Elbette eğitimle.
Sır nedir öyleyse:
Sır insanın kendi içindeki tanrısallığı görmesi ve ona ulaşabilmesidir. Kendini bilen Rabbini bilir sözüyle bu durumu özetleyebiliriz. Ezoterik okullarda, bu söz altın değerindedir. Elbette çok derin manalar içerir.
Zamanın otoriteleri Hallac-ı Mansur’un derhal bu sözünden dönmesini istediler. Üstelik Mansur hatalı olduğunu da kabul etmeliydi. Eğer bu istekleri yerine getirilirse onu bağışlayacaklardı.
Mansur bunu kabul etmediğinde katledileceğini biliyordu. İnancı için ölümü kabul etmişti. Sufiler üzerinde Mansur’un ölümü derin bir acı ve beraberinde iz bıraktı. Mansur onların sembolü olmuştu. Halen de öyledir.
Mansur’un görüşlerinin kökü ezoterik bilgilere dayanmaktaydı. Hatası şuydu ki, gerçeği henüz hazır olmayanlara söylemek. Bu yüzdendir ki, ezoterik çalışmalar yapanlar, bu bilgileri herkese söylemez ve bu durumlarını açıklamak için Hallac-ı Mansur’u yaşamını örnek olarak gösterirler.
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; kitabımın linki aşağıdadır.
https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ