Similasyon Yaşam bir bilgisayar, bizler bilgisayar programları mıyız? Yaşam bir bilgisayar mı
Yazının başlığında belirtildiği üzere: bugün konumuz Similasyon : Yaşamın bir bilgisayar programı bizlerin de bu bilgisayarın birer programı olup olmadığı ile ilgili.
Similasyon
Her ne kadar bu tuhaf düşünce ilk başta Matrix serisiyle karşımıza çıksa da, ilerleyen zamalarda Westworld ve benzeri diziler de düşünceyi güçlendirmiştir. Elbette sadece bu Matrix ve Westworld dizisi değil daha birçok eser bu konuyu gündeme getirmektedir. İnternette yapacağınız araştırmalarda listeye daha birçok film ve sanat eseri ekleyebilirsiniz.
Bu yazının amacı böyle bir liste yapmak değildir ama yeri geldikçe eserlere başvurulacaktır.
Bu yazımı yine çok sevdiğim bir yazar olan Jose Rodriguez dos Santos’un Tanrı’nın formülü adlı kitabından esinlenerek ve bazı yerleri alıntılayarak yazmaya karar verdim. Eğer bu konulara ilginiz varsa kitabı edinmenizi tavsiye ederim zira karmaşık konuları herkesin anlayacağı şekilde yazabilmek bence büyük bir başarıdır. Elbette burada çevirmenin hakkını da teslim etmek gerekir.
Neyse biz geçelim konumuza.
Similasyon
Tüm insanlığın bilgisayar programı olması mümkündür.
‘’ Yaşam çok karmaşık bir bilgi yapısıdır. Her şey bilginin işlenmesiyle çok yakından alakalıdır. Bu tanımın önemli sonuçları da ortaya çıkmaktadır elbette. Eğer yaşamı mümkün kılan şey taslak, semantikler, etrafındaki dünyayla etkileşime girerek gelişen bir bilgi yapısı ise o zaman bizim de bir tür program olduğumuzu iddia etmek gayet mümkündür. Bizler son derece karışık, ileri bilgisayar programlarıyız.’’
Bilgisayarda hangi program yüklü o halde? İnsan ne çeşit bir robot?
Bu Bilgisayar programında hangi program yüklü diye soracak olunursa cevap şudur: Genlerimizin hayatta kalması. Bazı biyologlar insanı böyle tarif ediyorlar, körlemesine genlerinin hayatta kalmasını sağlamaya programlanmış bir tür robot.
Böyle söylendiğinde kulağa biraz tuhaf geliyor ve insanı rahatsız ediyor. Fakat bizler buyuz: genlerimizi korumaya programlı bilgisayarlar.
Bilgisayarlar akıllı ama insan aklından farklı bir akıl bu.
Bilgisayarlar akıllılar ama insan aklına sahip değiller. Yüz yıl zarfında bizden daha akıllı ya da bizim kadar akıllı olup olamayacaklarını bilemeyiz. Şayet böyle bir zeka seviyesine çıkabilirlerse duygu ve hislerini geliştirip bilinçli hale geleceklerinden kimsenin şüphesi olmasın.
Yazar burada son zamanlarda korkutucu boyutlarda gelişen ve geliştirilmesine devam eden yapay zekâdan dem vuruyor. Yapay zekâ nedir? İnsanları bekleyen olasılıklar başlıklı yazımıza ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya girebilirsiniz.
Bilgisayarların duyguları olabilir mi?
Similasyon
Bilgisayarların duygularının olamayacaklarına inanıyorsunuz değil mi? Ama durum pek böyle değil aslında. Duygu ve bilinç belli bir zekâ seviyesine varıldığında ortaya çıkar. Peki, zekâ nedir?
Zeka: karmaşık düşünebilme yeteneğidir. Diğer bir ifadeyle zeka: bir tür büyük karmaşıklıktır. Fakat bilincin ortaya çıkması için insan zekasına sahip olmak zorunda değilsin. Örneğin: köpekler insandan daha az zekidir. Şu halde bir köpeğin sahibine onun duyguları ve bilinci olup olmadığını sorarsan sana hiç düşünmeden evet diyecektir.
Bir köpeğin duyguları ve bilinci vardır. Bu duygular ve bilinç belli seviyede bir düşünce karmaşıklığına sahip olunduğu zaman ortaya çıkan mekanizmalardır.
Bilim insanları yapay zeka bilinç sahibi olabilir diyor.
Evet. Bilim insanları yapay zekânın yahut simüle bir zekânın bilinç sahibi olabileceğini düşünüyor.
Bütün olay Karmaşıklık!
İnsan zekâsıyla farz edelim bir solucanın zekâsını ayıran şey nedir? Elbette karmaşıklık. Bizim beynimiz solucanın beyninden çok daha karmaşıktır. Ama özünde aynı ilkeyle iş görür. İkisinde de sinapslar ve bağlantılar vardır ama insan beyni solucanınkiyle karşılaştırılmayacak kadar karmaşıktır.
Beyin nedir?
Beyin tıpkı elektronik bir devre gibi çalışan organik bir kütledir. Kablolar yerine nöronlara sahiptir, çipler yerine beyin maddesi bulunur ama bire bir aynıdır. İşlevleri belirlenimcidir. Beyin hücreleri kollara belli bir düzende elektrik sinyalleri gönderir. Önceden belirlenmiş bir elektrik akımı taslağına göre bunu yapmaktadır.
Farklı bir taslak farklı sinyallerin gönderilmesine neden olur. Tıpkı bilgisayarda olduğu gibi. Kısacası bir bilgisayarın beynini bugün olduğundan daha karmaşık bir şekilde yapabilirsek onu bizim seviyemize çıkarabiliriz.
Bilgisayarlar insan kadar zeki olabilir mi?
Teoride evet. Bilgisayarlar insanlardan çok daha hızlı ve fazlasını hesaplayabiliyorlar. Yani bu konuda insanı geçtiler. Yaratıcılık açısından arada çok büyük fark var. Programlanmanın kurucularından Alan Turing bir bilgisayarla sohbet ettiğimiz günün, tıpkı diğer bir insanla yaptığımız gibi, bir bilgisayarın bizim gibi zeki olduğu ve düşünebildiğinin kanıtlandığı gündür der.”
Jose Rodriguez dos Santos- Tanrı’nın formülü kitabından alıntıdır. Yine yazarın görüşlerinin olduğu, Tevrat’ta 6 günlük yaratılış ve bilimsel açıklaması hakkında aşağıdaki yazı da ilginize mazhar olabilir.
https://angelsdia.com/tevratta-yaratilis-bilimsel-aciklamasi/
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; link aşağıda tıklayın.
https://angelsdia.com/about-novelroman-hakkindavideo-ozet/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ
