Antik Mezopotamya öbür dünya inanışları ve yarı tanrıları
Antik Mezopotamya öbür dünya inanışları
Abzu (apsû)
Güney Mezopotamya’da bazen çok sert yağmur yağsa da, kuyu , kaynak suları, akarsular, nehirler ve
göller kurudu ve abzu (apsû)/ergur/ içinde yeryüzünün altında yatan tatlı bir okyanustan dolduruldu.
(Öte yandan, tuzlu deniz dünyayı sardı.)
Abzu, bilge tanrı Enki’nin (veya Ea), eşiı Damgalnuna’nın (veya Damkina) ve annesi Nammu’nun memleketiydi; aynı zamanda ona bağlı bazı canlılar da burada yaşadı (Enki’nin yaratıkları).
İnsan yaratıldığından beri…
Enki’nin, insanoğlunun yaratılmasından bu yana abzu’yu işgal ettiği düşünülüyordu. Babil’in Yaratılış Destanı’na göre Apsû, ilk yaratığın adı, Tiämat’ın sevgilisiydi ve Ea Apsu’yu öldürdüğü zaman, evini, adı Ea’nın evini ölü yaratığın cesedi üzerine kurdu.
Marduk, Ea’nın oğlu olarak “apsu’nun ilk oğlu” (first born son)olarak adlandırıldı. Enki’nin Eridu’daki tapınağı : E–abzu, “Abzu’nun Tapınağı” olarak biliniyordu.
Yeraltı dünyası abzu altına daha da yerleştirilmişti. Bazı geleneklerde yeraltı dünyasına ulaşmak için bir nehri (Hubur) geçmek gerektiğinden, nehir bazen abzu adı ile tanımlanmış olabilir.
Abzu / apsû terimi ayrıca bir tapınak avlusunda kutsal suyun konulduğu bir yer olarak da kullanıldı.
Antik Mezopotamya öbür dünya inanışları
ADAPA- ölümsüzlüğü reddeden yarı tanrı
Babil efsanesine göre, Adapa, ünlü Sümer şehri Eridu’nun eski “bilge adamı” ya da “piriydi” (apkallu) ((Yedi Bilge). Onun bilgeliği ve konumu ona Ea (Enki) tanrısı tarafından verilmişti. Güney rüzgârın kanatlarını kıran Adapa, yüce tanrı Anu (An) tarafından cezalandırıldı. Ea, Adapa’ya , kendisine ikram edilen ekmek ve suyu yememesini zira kendisinin öldürülmek istediğini söylemişti, (halbuki bu ekmek ve su ; ona ölümsüzlüğü bahşedecekti.) Bu hikayenin tamamını okumak için aşağıdaki linke girebilirsiniz.
https://angelsdia.com/olumsuzlugu-reddeden-yari-fani-adapa-miti/
Antik Mezopotamya öbür dünya inanışları
Antik Mezopotamya’da Öbür dünya inanışı.
Eski Mezopotamyalılar genellikle ölümden sonra çoğu insanın yeraltı dünyasında yaşayan bir ruh veya hayalet formunda hayatta kaldığına inanmış gibi görünmektedir.
Yaşayanların görevlerinden biri, ölen akrabalarına cenazelerinde (yiyecek, içecek ve yağ) gibi ikramlarda bulunmaktı.
Girsu’dan gelen kapsamlı kayıtlarda özel bir durum görülür; Erken Hanedan Döneminde, mezarlığa küçük heykeller konulmuştur. Heykeller buralarda dua etmeye adanmıştı.
Ölülere ikramda bulunmak: kispu olarak adlandırılır; Eğer yaşayanlar kispu yapmayı ihmal ettiyse, ruh dışarıda dolaşabilir ve yaşayanların dünyasına uğrayarak onları rahatsız edebilirdi.
Yazı dizisi devam edecek…..
Bu yazının ilk bölümü aşağıdaki linktedir,
https://angelsdia.com/eski-mezopotamya-tanrilari-seytanlari-ve-sembolleri/
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ