Buddha : ”Kendini tanırsan dünya da senin olur.”
Buddha :Bilişsel psikoloji 2500 yıl sonra icat etti.
Buddha Belgeselinden alıntılar.
‘’Kendini tanırsan dünya da senin olur.’’ Bilişsel psikoloji 2500 yıl sonra (Budhha’nın ortaya çıkardığı) bu fikri icat edecekti!’’
‘’Arzuyu, nefreti ve yanılgıları söndürmek, tam potansiyeline ulaşmasına yardım etmişti. Artık kesin bir bilgelik ve şefkatle yaşamına devam edebilirdi.’’
‘’Budhha Karma’yı eylemden, eylem düşüncesine çevirdi; yani o eylemin niyeti eylemin kendisinden daha önemli hale geldi. İyi niyetiniz varsa kendi kaderinizi değiştirebilirdiniz; sadece bu hayatta değil, gelecek hayatta da.’’
2500 yıl önce insanlık derin bir değişim yaşadı.
Aşağıda linkini verdiğim belgeselin linkinden bazı alıntılar yapıyorum.
‘’2500 yıl önce insanlık derin bir değişim yaşadı; aniden yeni olasılıklar meydana çıktı. ‘’Bu rasyonelitenin batıllığa üstün geldiği bir dönemdi. Bu bir etik , tanrılara dayanmıyordu. Dünya artık doğal güçlerle açıklanıyordu. Kendi kaderimizden kendimiz sorumluyduk.’’
Bir bilgelik alevlendi. Bunun 3 öncüsü vardı:
‘’Bütün dünyada değişilmer yaşandı ve insanların başarabileceğine dair hırslı bir bilgelik alevlendi. Bunun 3 öncüsü vardı: Sokrates, Konfüçyüs ve Buddha: Antik dünyanın büyük düşünürleri, onların fikirleri halen yaşamlarımızı şekillendiriyor.’’
‘’Düşünülmez olanı düşünmeye cesaret ederek, modern dünyanın temellerini attılar. Birbirinden binlerce kilometre uzakta yaşayan bu adamların, neredeyse aynı anda, aynı yüzyıl içinde böyle radikal düşünceler geliştirmesi insanı daima meraka sürüklemiştir.’’
‘’Kendini tanırsan dünya da senin olur.’’
‘’Kendini tanırsan dünya da senin olur…Bilişsel psikoloji 2500 yıl sonra (Budhha’nın ortaya çıkardığı) bu fikri icat edecekti.
Arzuyu, nefreti ve yanılgıları söndürmek, tam potansiyeline ulaşmasına yardım etmişti. Artık kesin bir bilgelik ve şefkatle yaşamına devam edebilirdi.
İyi niyetiniz varsa kendi kaderinizi değiştirebilirdiniz.
Budhha Karma’yı eylemden, eylem düşüncesine çevirdi; yani o eylemin niyeti eylemin kendisinden daha önemli hale geldi. İyi niyetiniz varsa kendi kaderinizi değiştirebilirdiniz; sadece bu hayatta değil, gelecek hayatta da.
Bu Karma anlayışında büyük bir değişim. Törensel ritüellerden bireyin iyilik yapma tercihine doğru bir kayma. İnsanlara karşı iyi davranmalıydınız, bu da Budizmin temel bir öğesi. Bu sadece felsefede değil toplumda da bir değişim demek.
İnsanın kaderini değiştirme gücünü rahiplerin elinden alıp Budizm uygulayan kişilere verdi. Hangi sınıftan ya da cinsiyetten olmanızın bir önemi yok. Herhangi biri olabilirsiniz, hangi kasta ait olduğunuzun önemi yok, herkesin kendini iyileştirme, iyi bir insan olma özgürlüğü vardı.
Samsara döngüsünde hapsolan herkesin reenkarnasyonlarını iyileştirme şansı vardı.
Buddha’nın Karma anlayışı özgürleştiriciydi. Samsara döngüsünde hapsolan herkesin reenkarnasyonlarını iyileştirme şansı vardı.
Artık sınıfınıza, cinsiyetinize ya da dini törenlerdeki uzmanlığınıza göre, iyi ya da kötü olarak sınıflandırılmıyordunuz. Buddha herkesin yararına olacak cevaplar sunmuştu. Bunun ne kadar radikal bir gelişim olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Ahlakı devrimleştirmişti. Artık kendi kararlarımız için tanrıya benzer dış güçleri suçlamıyorduk; kendi ahlaki durumumuzdan tamamen biz sorumluyduk; her şey bizde bitiyordu.
Bu tam olarak çağın diğer büyük filozoflarından; Sokrates, Konfüçyüs’ten duyduğumuz şey.
Evrene dair cevaplar çok uzakta değil.
Evrene dair cevaplar bulmak için önce içinize bakın. Kendi ışığınız olun başka sığınak aramayın demişti Buddha..
Bunlar muazzam ve heyecan verici düşünceler: Sadece bir kurban olmadığınız, kendi kaderinizin efendisi olduğunuz düşüncesi..
Buddha kişisel özgürleşmeye giden güçlü bir mesaj vermişti.
Buddha yaşadığı aydınlanmanın ardından kendini kapatmadı; onun anlayışı başkaları için duyduğu endişeyi arttırdı; hayatının yarısından fazlasını çevresindekilerin acısını hafifletmeye adadı.
Kutsal bir dili, katı bir dogması olmayan Budizm diğer kültürlere kolaylıkla aktarılabilirdi. Uyarlanabilir felsefesiyle, farklı türlerde inanç sistemine dönüştü. Yayıldıkça beklenmedik şekilde diğer kültürlerle kaynaştı.
Hepimizin paylaştığı derin bir istek.
Özünde Buddha’nın mesajı hep aynı kaldı. Değişim kaçınılmaz olsa da, hepimiz bu değişimi yönlendirebilecek güce sahibiz ve bilgelik kazanarak acıyı azaltabiliriz.
Buddha’nın yaşamı büyüleyici bir yaşam, tarih yazılan bir çağa ait ama onunla kişisel bir bağ da kurabiliyoruz. İnsanlığın durumuna yönelik cevap bulma ihtiyacı şimdi ve bu zamanda da hepimizin paylaştığı derin bir istek değil mi?
Belki onun en büyük hediyesi sayılan şey şaşırtacak kadar basit: Şefkat, empati ve gerçekte kim olduğumuzu bilmek, hem bizi hem dünyayı daha iyi kılıyor. Budist olun ya da olmayın, mesajının taşıdığı insanlık ve umut bugünde aynı ateşle yanıyor.
Uzman tarihçi Bettany Hugges tarafından sunulan bu belgeselin tamamını dinlemek isterseniz aşağıdaki linki veriyorum. https://www.youtube.com/watch?v=zEfgCmeCqP4
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ
