Arkeolojik Keşifler : Dünyanın en büyük arkeolojik keşiflerinden bazıları sadece geçmişimizi yorumlama şeklimizi değiştirmekle kalmadı, aynı zamanda tarihi gizemleri de çözdü. Dünyanın dört bir yanında manşetlere çıkmanın yanı sıra, birçok keşif kültürel hevesleri ateşledi. Her arkeolojik kazı, paha biçilmez mücevherler veya türünün tek örneği eserlerden oluşan bir gizli hazine ortaya çıkarmaz, ancak aşağıda belirtilen buluntular istisnai olarak göze çarpmaktadır.
Arkeolojik Keşifler : Tutankhamun’un Mezarı
Arkeolojik Keşifler : Kasım 1922’de İngiliz arkeolog Howard Carter ve patronu Lord Carnarvon, Mısır’ın Krallar Vadisi’nde genç firavun Tutankhamun’un mezarını buldu. Diğer kraliyet mezarlarının aksine Tut’s, 3.000 yıldan fazla bir süredir neredeyse hiç bozulmamıştı. Sonraki birkaç yıl içinde Carter, altın ve fildişi sandıklardan, kutsal varlıkların heykellerinden, model teknelerden ve diğer eşyalardan oluşan göz alıcı bir koleksiyonun yanı sıra Tut’un mumyası ve yarı değerli taşlarla işlenmiş ikonik altın maskesini ortaya çıkardı. En iyi korunmuş Mısır mezarının ve hazinelerinin keşfi, dünya çapında Mısır temalı moda, mücevher ve sanat takıntısını başlattı.
Arkeolojik Keşifler : Rosetta Taşı
Arkeolojik Keşifler : Temmuz 1799’da yeni bir kalenin temelini kazarken, Napolyon’un ordusundaki askerler Nil’de aynı mesajı üç dilde taşıyan bir taş parçası buldular: Mısır hiyeroglifleri, Demotik yazı ve eski Yunanca. Bilim adamları, Yunanca metni diğer iki pasajla karşılaştırarak nihayet hiyerogliflerin anlamını çözebildiler. Rosetta Stone’un keşfinden önce, eski Mısır yazısı çözülemez bir gizemdi. Daha sonra Thomas Young ve Jean-François Champollion gibi bilim adamları, taş üzerindeki hiyerogliflerin, eski Mısır tarihinin önemli figürlerinin isimlerini ve diğer ayrıntılarını ortaya koyduğunu gösterdi. Bildirildiğine göre Champollion, bayıldığı gizemi çözdüğü için çok heyecanlıydı.
Arkeolojik Keşifler : “Lucy”nin İskeleti”
1974’te Amerikalı antropolog Donald Johanson ve yüksek lisans öğrencisi Tom Gray, 3 milyon yıldan biraz daha uzun bir süre önce günümüz Etiyopya’sında yaşayan tek bir insansı (Australopithecus afarensis) iskeleti olan “Lucy”ye rastladı. Lucy, daha önce bilinmeyen, dik yürüyen bir insan atası olduğunu kanıtladı – bu, iki ayaklılığın daha büyük beyinlerden önce geliştiğini gösteriyor – ve o zamanlar şimdiye kadar bulunan en eksiksiz eski insansı iskeletiydi. O zamandan beri antropologlar, modern teknolojinin yardımıyla Güney Afrika’daki Homo naledi, Endonezya’daki Homo floriensis ve Sibirya’daki Denisovans gibi diğer insansı türleri ortaya çıkardılar.
Lascaux Mağarası Resimleri
Lascaux mağarasının duvarlarında sığır, at, bizon, geyik ve diğer hayvanları tasvir eden inanılmaz derecede ayrıntılı çizimler, 1940 yılında güneybatı Fransa’da dört genç adam tarafından keşfedildiğinde dünyayı hayrete düşürdü. Geç Taş Devri’nin ortalarında, çizimler bilinen en eski figüratif sanatlardan bazılarını temsil eder ve insanlığın kültürel gelişimine açılan bir penceredir. Paleolitik ressamlar, Lascaux’yu bir tören alanı veya sanatsal becerilerini sergileme yeri olarak kullanmış olabilirler, ancak kimse kesin olarak bilmiyor.
Terracotta Ordusu
1974’te, Çin’in Xi’an şehri yakınlarındaki bir çiftçi, bazı pişmiş toprak parçaları çıkardı ve bu, ilk Çin imparatoru Qin Shi Huang’ın mozolesinde gömülü gerçek boyutlarda oyulmuş pişmiş topraktan binlerce askerin keşfedilmesine yol açtı. MÖ 210’da ölmüş olan. Her savaşçının kendine özgü bir ifadesi vardı ve liderlerini savunmaya hazırmış gibi siperlerde dört yan yana duruyorlardı. Oyma atlar, savaş arabaları, kılıçlar ve diğer silahlar da bulundu. Yaklaşık 22 mil karelik bir alana yayılan 600 mezar ve mimari alanı içeren türbede keşfedilecek çok şey var.
Ölü Deniz Parşömenleri
Ölü Deniz Parşömenleri, 2.000 ila 2.300 yıl önce yaratılan İbranice İncil’in dini yazıları ve kitaplarından oluşan bir koleksiyondur. İlk yedi tomarın 1947’de Ölü Deniz kıyısındaki bir mağarayı keşfeden bir çoban tarafından keşfedilmesinden kısa bir süre sonra, kırılgan el yazmaları, tarihçilerin iki bin yıl önceki Yahudi dini yaşamı ve kültürü hakkındaki görüşlerini değiştirdi. Metinler, farklı felsefe ve uygulamalardan etkilenen bir Yahudi toplumunu, haham Yahudiliği ve Hıristiyanlığı doğuran bir dünyayı ortaya çıkardı.
L’Anse Aux Meadows Viking Yerleşimi
On üçüncü yüzyıl İzlanda destanları, okyanusu aşarak yemyeşil yeni bir dünyaya yelken açan Leif Erikson liderliğindeki bir grup Viking’den bahsediyordu. 1960’larda, arkeologlar Helge ve Anne Stine Ingstad, İskandinav halkının tam olarak MS 1000 civarında, günümüz Kanada’sına indiğini keşfetti. Ingstads, Newfoundland’in kuzey ucundaki L’Anse aux Meadows’ta Avrupa tarzı binaların kalıntılarını buldu ve daha sonraki kazılarda İskandinav kökenli eserler ortaya çıktı. Kanıtlar, Kuzey Amerika’daki ilk Avrupa yerleşimini doğruladı.
Arkeolojik Keşifler başlıklı yazımız hoşunuza gittiyse Blog sayfamızın sağ üst köşesinde ETİKETLER ya da KATEGORİLER bölümünden benzer veya farklı konulara da bakabilirsiniz.
Mitoloji, Tarih , Gerilim ve Polisiye Sevenler:
Korkunç cinayetlerin, olay yerinde çivi yazıları ve tekinsiz nesnelerin arasında çaresiz bir kadın polis yepyeni bir kavramla tanışacak: Babil Büyüleri.
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ
