Akitu Festivali
Akitu Festivali :Bu yazıda çok ilginç şeyler okuyabilirsiniz.
Biraz uzunca bir yazı olacak; o yüzden iki bölüm olarak yayınlayacağım sanırım. Babil Akitu Festivali hakkında araştırmaya başladığımda, yol beni hiç ummadığım bir yere çıkardı;
Bu yazıda: Babil Akitu Festivali, Habil-Kabil kısassısının Dumuzi (Tammuz) ve Enkimdu hikayesiyle olan benzerliği ve tıpkı Kabil’e Tanrı tarafından konulan işaretin Babil rahiplerine konulmasıyla alakalı bir makale okuyacaksınız.
Kaynaklar oldukça bol ve makalenin bitiminde onları size sunacağım.
Aslında Babil Akitu Festivali nedir, neler yapılır, niçin yapılır biliyordum; bunun hakkında yazacakken yukarıda da belirttiğim gibi farklı ve karşılaşmayı hiç ummadığım yerlere çıktım. Bu beni oldukça etkiledi; umarım sizin için de benim için olduğu kadar ilginç gelir bu bilgiler.
Akitu Festivali nedir?
Yeniden Dirilişin sembolize edilmesini en çarpıcı olarak Akitu Festivalinde görürüz. Antik Mezopotamya’da yapılan bu festival oldukça görkemliydi,11 veya 12 gün sürerdi. Nehir kenarında kurulu olan Akitu tapınağında önemli merasimler düzenlenirdi.
Tanrının yeraltına inmesi(güz) ve tekrar yeryüzüne dönmesi (bahar ayında) olayı kutlanırdı. (Benzerlik: Yunan mitolojisindeki Demeter ‘in kızı Persephone yeryüzüne çıkmasıyla bahar başlar.)
Akitu ne demek?
Akitu Babil zamanında arpanın toprağa ekilmesinden önce düzenleniyordu, ilkbahar ekinoksu günlerinde başlayan bu kutlamalara adını veren Akitu: Akad dilinde arpa demektir.
Gelen yeni yılı, yaşamı, diriliş ve bereketi simgelerdi.
Festival esnasında tanrı heykelleri çevresinde geçit törenleri yapılır, bu da zaferi sembolize ederdi. Babil için yeni yıl, simgesel bir arınmaydı.
Önemli bir not:
Hani biz her sene yılbaşını kutluyoruz ya, aslında her topluluk çok eski tarihlerden beri bunu yapıyor; sadece tarihlemeler kültürlerin yaşamını etkileyen faktörlere göre farklı: antik medeniyetler, iklimlerin geçişi, astronomi açısından bakıyordu olaya. Mısır için Nil’in taşması, Babil için bahar ayının gelerek doğanın canlamasıydı.
Yılbaşı yerine yeni yıl kutlaması hatta yıllık döngü kutlaması tabiri aslında çok daha doğru ama bizim algımız yılbaşı kavramına alışkın:) bu bağlamda en eski yıllık döngü kutlaması kayıtlarına antik Babil’de rastlarız.
Peki gelelim bizim algımızın alışık olduğu yeni yıl kavramının neden Ocak ayında olduğuna:
Bunun temellerini atan antik Roma’dır.
Tıpkı diğer kadim medeniyetlerde olduğu gibi Roma için de yılbaşı-yıllık döngü bahar ekinoksunda başlardı. Zaman geçtikçe Roma kurucusunca (Romulus)oluşturulan takvimde bazı döngüsel sorunlar baş gösterdi ve Jul Sezar bu duruma el attı; danışmanlarıyla beraber bugün kullanılan takvimi oluşturdu. (Julyen Takvim)
‘’Janus’’ bu yeni oluşturulan takvimin ana yüzü oldu. O farklı yönlere bakan, iki yüzü olan bir tanrıydı; bir yüzü geçmişe diğer yüzü geleceğe bakıyordu. Yani bir yüzü geçmişe bakarken diğer yüzüyle geleceğe bakması başlangıç ve değişimi işaret ediyordu bizlere.
‘’Janus’’ Janurarius ve İngilizcede January yani bizim dilimizde Ocak ayı. İşte kelimenin kökeni bu antik tanrıya dayanıyor bir anlamda.
Neyse bu önemli notu iliştirdikten sonra biz geçelim asıl anlatmak istediğimize.
Devamı aşağıdaki linkimizde:
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ
