Ölüm meleği J. Mengele – Cani-Nazi doktoru.
Yazının ilk bölümü aşağıdaki linktedir.
Ölüm meleği : Çocuklar SS ailelere veriliyor.
Josef Mengele 1937 yılında tıp doktoru unvanını aldı. Dilekçe vererek SS birliğine girdi, kariyerinde yükselmek için bu gerekliydi. Ari ırkı yok olmaktan kurtaracaktı. Polonya’ya gönderildi ve orada ari ırk çalışmalarını başlattı.
Viking kanı çok önemliydi.
Ölüm meleği J. Mengele
Polonyalı ari ırk taşıyan kişilerin bebeklerinin alınıp, gelecek ari ırkı yaratmak ve korumak için SS ailelere verildiğini bir önceki yazımızda söylemiştik; yazının ilk bölümü için aşağıdaki link girebilirsiniz.
Özellikle Viking kanı taşıdıklarına inandıkları Norveçlilerin kanı çok değerliydi.
SS subayları ve Norveçli kadınlar bilinçli olarak çiftleştiriliyor ve ari kanı taşıyan çocuklar üretiliyordu; bu tamamen bir projeydi.
SS Irk ve yerleştirme işleri –Ana kontrol merkezine atandı.
Toplama kampları. Auschwitz
1942 yılları sonunda, epey başarılı siciliyle SS Irk ve yerleştirme işleri –Ana kontrol merkezine atandı. Bilimsel çalışmalarına dönme şansını yakalamış oldu. Bu yıl Naziler, Polonya’da yaşayan Yahudilerin toplama kamplarında toplanması kararını almıştı. Mengele Auschwitz’e gitmeye ikna edildi.
O kampta bilim çalışmaları için çok iyi fırsatların oluştuğu bildirilmişti kendisine. Kamplarda zaten ölüm mahkumu olan insanlar kobay olarak kullanılabilirlerdi. Bu iş için kendisine bütçe ayrıldı.
Günümüz dev şirketleri Siemens ve Krupp holding Nazilerle işbirliği kurdu.
1940 yılında çağının kimya, silah ve teknoloji devi olan ve bugünde bilinen bir marka: Siemens ve Krupp Holding uzmanları, küçük bir şehir olan Auschwitz’le yakından ilgileniyorlardı.
Bu şehrin Lehçedeki ismi: Oswiecim’di; yakınlarda su kaynağı, kömür madenleri ve mükemmel bir demiryolu vardı; ağır sanayi için mükemmel bir bölgeydi. Burada havacılıkta kullanılan yakıt bileşenleri için bir fabrika kuruldu.
Gaz odaları ve Krematoryumlar kuruluyor. Her 24 saatte 9.000 insan imha ediliyor.
İşçi gücünü SS lideri Heinrich Himler sağlıyordu. Çalışacak olanla Alman sanayisini kalkındırmak için çalışıyordu; çalışamayacak olanlar ise yok edildi. Buraya gaz odalaı ve 5 krematoryum kurulmuştu. Açık havada krematoryumdan yükselen dumanlar otuz kilometre uzaklıktan görülebiliyordu.
1944 yılında imha çalışmaları maksimum düzeye ulaştı. Her 24 saatte 9.000 insan!
Bir Nazi subayının anıları.
Oscar isimli bir Nazi subayı , 1942 Ekim’inde karargaha çağrıldı; kendisine özel bir görev verilmişti. Auschwitz’e gönderildiğinde, burada ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktu.
Akşam yemeğinde, arkadaşları zor bulunan yemekleri yiyor ve aşırı derecede alkol tüketiyordu. Aşırı alkol tüketimi bilhassa ilgisini çekmişti genç subayın; derken kapı açıldı ve bir görevli, yeni takımın geldiğini söyledi.
Algılarla oynamak.
Ölüm meleği J. Mengele
Subaylardan biri Oscar’a; ‘’şanslılarsa bizim kampta kalacaklar,’’ ‘’ Ya değillerse?’’ diye sordu genç subay.
‘’Değillerse, anında tüketime,’’ diye cevapladı onu subay.
Esirler kampa girdiklerinde duydukları ilk şey: hoparlörlerden gelen bir klasik müzik ve kapıda duran ambulans aracıydı.
Ambulans aracının üzerindeki kızıl haç, esirlerde, saygın bir sağlık kurumuna getirildiklerini düşündürüyordu; buradaki her şeyin doktorların denetiminde olduğunu sanıyorlardı. Doktor varsa, umut var…
Oysa o ambulans sadece algılarla oynamak içindi ve savaşın sonuna dek orada öylece bomboş durdu.
Genç subayın görevi açıklanıyor.
Kamptakiler Nazi subayı Oscar’a görevini açıkladılar: kampa gelenler eşya ve mallarını vermek zorundaydı. Esirlerin mallar ve paraları toplanacak, sayılacak ve sonra Berlin’e gönderilecekti. Oradaki subaylara güvenilmediği için Oscar bu vazifeye atanmıştı.
Eşyalarından arasında bebek sesi…
Trenden inen esirler götürüldü, Oscar eşyaların arasından bir bebek sesi duydu. Gazodalarına ölüme gönderildiğini bilen bir kadın onu burada bırakmış olmalıydı. Belli ki ayrıayrı bulunurlarsa hayatta kalabileceklerini umut etmişti.
Muhafız bebeği ayaklarından tuttu ve kafasını kamyonun kabinesine vurdu; bebek susuncaya dek…
Oscar o gece sabaha kadar uyuyamadı ve sabah erkenden komutanlığa giderek durumu üstüne rapor etti. Oscar haklı bulunmuştu ama ne fayda…
Gaz odalarına gidenlere şahitlik.
Oscar gaz odalarına giden insanlara nasıl gaz verdiklerini, ve onların çığlıklarını duydu. Sonra ölü bedenlerin krematoryuma nasıl atıldıklarını gördü. Yanan insan bedenlerini seyretmişti.
Burada neden bu kadar çok alkol tüketildiğini de şimdi anlamış bulunuyordu.
Yazının3,Bölümü için aşağıdaki linke tıkla…
https://angelsdia.com/josef-mengele-nazi-deneyleri-ikizler-uzerinde-deneyler-3/
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ