Mezopotamya din ve kültürü
Mezopotamya din ve kültürü :Arketipler ve eski tanrılar.
Mezopotamya din ve kültürü : Eski zamanların tanrı ve tanrıçaları insanlık tarafından bu dünyada beslenir. Bir kez tanrılık müessesi, işlev, amaç ve temsil için yaratıldıktan sonra fedakarlığın/kurban vermenin bir çeşit enerjisiyle beslenir. Birçokları için, Tanrılar sürekli olarak görselleştirilir ardından kan veya yiyecek sunumları gerçekleşir.
Bu, belirli bir süre boyunca ve sayısız nesiller boyunca, Carl Jung’un “Arketipler” olarak adlandırdığı şeyi, fikirlerin prototiplerini oluşturur. Bunlar insanlığın kolektif bilincinde vardır.
Mezopotamya din ve kültürü :Bilinçaltında uyurlar.
Bu hırçın tanrıları “Ölü” Tanrılar olarak adlandırılabiliriz, onlar zihinlerimizde, bilinçaltının karanlık uçurumlarında uyuyorlar. Biz ne zaman onları besler ve iletişime geçmeye çalışırsak derinliklerden yavaşça kalkar kısa bir süre içinde bilinçaltımızdan yükselmeye başlarlar. Böylece zihinlerimizde dirilerek ya da uykularından uyanarak yeni bir hayatın içine girerler.
İnsana benzer tanrılar.
Neredeyse tüm Babil tanrıları, tıpkı insanlar gibi karanlığın yanı sıra ışığı da yani her iki tarafı barındırırlar yapılarında. Yok ederler ve yaratırlar, intikamcı olabilirler ama aynı zamanda şefkat duyguları gösterdikleri de görülür. Semavi dinlerde bahsedilen koşulsuz sevgiye inandırmaya çalışmazlar sizi. Tabi Tek tanrı inancının da savunucuları olmadıkları çok kesindir.
Tiamat, yaratılışın kaynağı.
Tiamat, yaratılışın kaynağı ve kutsal annesidir. Tıpkı herhangi bir tanrı veya tanrıça gibi, hem yıkıcı hem de yaşam getiricidir. O dönemin ruhban sınıfı bilhassa Tiamatı çağırırdı zira yaratılışın kaynağı ve yaşam getirici olması sebebiyle, içlerinde en güçlüsü oydu.
Mezopotamya dinleri , adetleri- kolektif insanlık şuuru.
Kara Tanrıça için Ruhun ölümsüzlüğü, tanrılar uyanışını onun içinde bulduktan sonra mümkündür. Eski Mezopotamya dinlerinin bugünkü dinler gibi olmadığını anlamak gerek. Üç bin yıl önce Mezopotamya’da yaşayanların kültürünü, inançlarını bu çerçevede anlamalıyız. Çeşitli sebeplerden dolayı (büyü de bunlara dahil) kurban vermeleri hatta insan bile kurban etmekten çekinmemeleri, bugün bize korkunç geliyor.
Günümüzde bile kurban geleneğinin halen varolması, insanların adetlerine bağlı olmalarına, alışkanlıklarına bağlanılabilir, kolektif insan şuuruna kazınanları ve bunların etkisini küçümsememeliyiz.
Her şeyin ruhu.
Mezopotamya’da yaşayan halklar, doğadaki her olgunun, yeryüzü üzerinde yaşanan ve varolan her şeyin bir ruh ya da tanrıyla ilişkili olduğuna inanırlardı. Bunların yeryüzünü nasıl etkilediklerine bağlı kalarak iyi ya da kötü yönde etkileri olacağını bilirlerdi. Bu sebeple bazı acımasız davranışlar (kurban verme vb)daha sonra faydalı sonuçlar getirebilir inancı yaygındı.
Aşağıda benzer konular ve videolar sıralanmıştır, ilginizi çekenlere bakabilirsiniz. Yazımız hoşunuza gittiyse Blog sayfamızın sağ üst köşesinde ETİKETLER ya da KATEGORİLER bölümünden benzer veya farklı konulara da bakabilirsiniz.
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ