Netherworld Yeraltı diyarı 

Netherworld  Yeraltı diyarı 

Netherworld Yeraltı diyarı Mezopotamya’da Ölüler Dünyası .

Dünyanın sonundaki  sınır taşı.

Netherworld

 Babil kozmolojisine göre dünyanın sonundaki  sınır taşı; ‘’Yeraltı dünyasının Nehri’’ idi ve buranın birçok adı vardı: Hubur veya Ulaya gibi ki bu isimler,  Suriye ve Elam’da akan nehirlere atıfta bulunmaktadır. Mitolojik metinlerde, ölüleri yeraltı dünyasına (ölüler dünyasına) götüren yeraltı suları olarak kabul edildiler. (Horowitz 1998: 355-358)

Mezopotamya’da Ölüler Dünyası /Netherworld

 Metinlere göre,  Mezopotamya nehri olan ‘’Yeraltı- diyarının Nehri’’ yeraltı dünyasının kapılarından dışarıya doğru veya içinde akar.

Babil coğrafyasına göre, ölüm suları dünyayı büyük okyanusun bir parçası olarak kuşatırdı. Her iki ölümcül nehir: Hubur ve ölüm suları batıya geçiş yolunda durur ve birbirleriyle özdeşleştirilebilirler.

Akad dilinde: ölüm suları : ‘’mê mūti’’

‘’Ölüm suları’’: Akad dilinde: mê mūti olarak adlandırılır ve Gilgamış Destanı’ndaki büyük okyanusun dünyanın kenarı ile tanrıların Uta-napišti’yi yerleştirdiği uzak doğu bölgesi arasındaki en tehlikeli kısımlarıdır. Bu suların, ölülerin ‘’Yeraltı dünyasının Nehri’’ne giderken geçtiği sulardan ayrılması zordur.

Mezopotamya metinlerinde, ’Yeraltı dünyasının Nehri’ ’bazen Ea / Enki Apsû ile birleştirilir ve aynı kafa karışıklığı nedeniyle kayıkçı Ur-šanabi‘nin adı geleneksel olarak “Tanrı’nın Adamı Ea” olarak yorumlanır.

Netherworld  :Hem insan hem de iblis ruhları bu kayıkla ‘’Yeraltı diyarının Nehri’’ne taşınabilir.

Hem insan hem de iblis ruhları bu kayıkla ‘’Yeraltı diyarının Nehri’’ne taşınabilir. Bazen bir kayıkçı da bu taşıma olayında bulunabilirdi. Mezopotamya büyülerinde, Gılgamış ölüleri kayıkla taşıyan kişi-kayıkçı olarak görülmektedir.

Humuṭ-tabal: cadıları ve iblisleri hapseden.    

Netherworld :Mezopotamya’da Ölüler Dünyası

 Hubur nehrinden geçmek isteyen ‘’gölgeleri’’ kontrol eder ve bazen onlardan ödeme alırdı. Böyle bir başka figür, kötü şeytanları taşıma konusunda uzmanlaşmış olan Humuṭ-tabal’dı, çünkü adı “çabucak devam et!/çabucak taşı!” anlamına geliyordu. Görevi : nehrin kötü ruhlarını, şeytanlarını ve cadılarını yeraltı dünyasına hapsetmekti.

İKİ YOL:  Yer altı dünyası ya da sonsuz cennet.

‘’Yeraltı dünyasının Nehri’’ndeki bu salla geçiş yolculuğu yolcuları, eninde sonunda iki farklı yola açılan bir yol ayrımına gelirlerdi: yeraltı dünyası yahut sonsuz cennet. İlki demonlara ya da sıradan insan ruhlarına tatbik edilir, ikinci durumda sandal yolcusu ya güneş tanrısı gibi bir varlık ya da ölümsüzlüğü elde etmiş, Uta-napišti ve Adapa gibi cenneti ziyaret eden bir insan olurdu.

Bu yolculuk sırasında belli bir noktada, ruh Šamaš ve Gilgameš de dahil olmak üzere Yeraltı dünyasının yargıçları tarafından yargılanırdı.

Gılgamış, Yeraltı dünyasının yöneticilerinden biridir.

Gilgamış Destanı’nda kahraman, “ölüm sularını” geçerken yaşam ve ölüm arasındaki sınırı aşıar ve ölümünden sonra Yeraltı dünyasının hükümdarı ve hakimi olur. Buna göre, her ayrılan ruh, Yeraltı dünyasına ulaşmak için Gilgamış’inkine benzer bir yolculuğa çıktı.

 Gilgamış, Yeraltı dünyasının yöneticilerinden biridir veya bazen Yeraltı dünyasının kralıdır (George 2003: 127). Yeraltı dünyasındaki tahtına oturur, yargılar ve kararlar verir.

 Kaynak:  The Overturned Boat Part Two Descent

Ayrıca aşağıdaki linkler de ilginizi çekebilir