Piri Reis Haritası Atlantis’in Yerini Belirliyor mu? Değişen Yer Kabukları: Harvard Üniversitesi’nden yüksek lisans mezunu olan Charles Hapgood, daha sonra ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’na dönüşecek olan kurumda görev yaptı ve Beyaz Saray ile Savaş Bakanı arasında irtibat subayıydı.
Yerkabuğunun yer değiştirmesi hakkında, Albert Einstein tarafından yazılan bir Forward’ın da yer aldığı bir kitap yazdı ve ana akım akademik çevrenin kuşku duyduğu açık, sorgulayıcı bir zihne sahipti.
Wikipedia biyografisi, fikirlerinin şöyle olduğunu söylüyor: “Hiçbir zaman geçerli, rakip bilimsel hipotezler olarak kabul edilmedi, ancak yine de alternatif çevrelerde popülerlik buldular.
Piri Reis Haritası : Kıta Kaymaları Boldur
Springfield Koleji’nde profesör iken öğrencilerinden biri kayıp kıta Mu ile ilgili bir soru sordu. Bu tür soruları memnuniyetle karşıladı ve bu soruyu Atlantis teorisi hakkında konuşmak için bir sıçrama tahtası olarak kullandı. Sınıfın olumlu tepkisi üzerine, gezegende insan yaşamı boyunca meydana gelmiş olabilecek tarihi bir felaketin olasılığını araştırmaya karar verdi. 1958’e gelindiğinde Dünyanın Değişen Kabuğu adlı bir kitap yazacak kadar bilgi edinmişti. Sonunda Albert Einstein’ın dikkatini çeken kitap buydu. Hapgood bu yazıda kıtaların kayması teorisini sorguladı ve bunun yerine geçmişte çeşitli zamanlarda dünyanın tüm yüzeyinin değiştiğini öne sürdü: “tıpkı bir portakalın kabuğunun portakalın etrafında kayması gibi.”…
İddialarından biri, bugün bildiğimizden oldukça farklı bir dünyayı gösteren eski haritaların varlığıyla ilgiliydi. 1966’da Antik Deniz Krallarının Haritaları: Buzul Çağında Gelişmiş Medeniyetin Kanıtı’nı yazdı ve bunu 1968’de Kutup Yolu’yla takip etti. Hapgood’un iddiasının özü, en azından bazı ilginç soruları gündeme getiren bir dizi haritaya dayanıyor. Bunlardan bir tanesi Piri Reis haritasıdır.
1513 tarihli Piri Reis Haritası, Amerika kıtasını gösteren hayatta kalan ilk haritadır (Vinland haritası daha eski olabilir ancak Kuzey Amerika’nın yalnızca bir bölümünü gösterir). Piri Reis’in haritası henüz keşfedilmemiş olan Kuzey Amerika, Güney Amerika, Grönland ve Antarktika’yı gösteriyor.
Piri Reis, 16. yüzyılda Türk donanmasının ünlü amirallerinden biriydi. Onun tutkusu haritacılıktı; her zaman yeni haritalar ve buna benzer belgeler arayışındaydı. 1513 yılında kendisine bir harita yaptırılmıştı.
Piri Reis, Türk donanmasında yüksek bir rütbeye sahipti ve bu ona Konstantinopolis İmparatorluk Kütüphanesi’ne ayrıcalıklı erişim hakkı veriyordu. Akdeniz toprakları ve kıyıları konusunda uzman sayılan kendisi, hatta Akdeniz ve Ege denizlerinin kıyılarını, limanlarını, akıntılarını, sığlıklarını, koylarını ve boğazlarını tüm detaylarıyla anlattığı Kitabi Bahriye adlı ünlü bir yelken kitabı bile yazmıştır. 1554 veya 1555’te bilinmeyen nedenlerle başı kesilerek öldü.
Artık unutulmuş bir deniz savaşında, mahkumlar arasında, yeni dünyaya yaptığı üç yolculukta Columbus’la birlikte yelken açtığını ve onun müretebatından biri olduğunu iddia eden bir denizciyle tanıştığı söylenir. Kolomb’un peşinde olduğu toprakların bir haritasının olduğu ve bu haritanın artık o kişinin elinde olduğu ortaya çıktı.
Amiral Piri Reis’in haritaya el koyması, gözünü dikmesi gerekti; daha sonra 1513’te bu haritaya ve koleksiyonundaki diğer antik haritalara dayanarak bir dünya haritası derledi; bunların çoğu Büyük İskenderiye Kütüphanesi günlerinden kalmaydı.
Piri Reis Haritası Arşivlerde Keşfedilince…
Harita, 1929 yılında İstanbul’da İmparatorluk Sarayı arşivlerinde keşfedildiğinde bilim adamlarının dikkatini çekmişti. Harita Güney Amerika’nın ana hatlarını çok doğru bir şekilde gösteriyordu. Bu şaşırtıcıydı çünkü Columbus Yeni Dünya’yı yalnızca 21 yıl önce 1492’de keşfetmişti.
Piri’nin notları, haritasını, ünlü yolculuğundan önce Kolomb’un başvurduğu haritalar da dahil olmak üzere daha önceki haritalara dayandırdığını gösteriyordu. Bu, bilim adamlarını heyecanlandırdı çünkü Yeni Dünya’nın Kolomb öncesi bir haritasının var olduğuna dair söylentiler vardı. Piri’nin “kayıp haritaya” sahip olduğu iddiası tarihçilerin ilgisini çekti.
Ancak Mallery’nin ilgisini çeken Güney Amerika kıyı şeridinin doğruluğu değildi. Haritanın en altında gösterilen şey buydu: Antarktika’ya çok benzeyen bir kara parçası. Antarktika’nın 1820’ye kadar keşfedilmemiş olması nedeniyle bu şaşırtıcıydı. Daha da ilgi çekici olanı bu güney kıtasının kıyı şeridinin bir bölümüydü.
Bir kısmı Antarktika’nın bir bölümü olan Kraliçe Maud Bölgesi’nin kıyılarına çok benziyordu.
Garip olan şey, Kraliçe Maud Bölgesi’nin kıyılarının yüzyıllar boyunca kalın bir buz tabakasıyla kaplı olması ve şeklinin artık yalnızca modern sismografik ekipman kullanan modern harita yapımcıları tarafından biliniyor olmasıydı.
Bu, Mallory’nin, Amiral’in, buz tabakasının sahili kaplamasından öncesine ait haritalara sahip olup olmadığını ve sahilin bir şekilde havadan incelenip incelenmediğini merak etmesine neden oldu.
Ancak çoğu ciddi profesyonel coğrafyacı, Mallery’nin radikal teorisini, üzerinde dikkatle düşünmeden bile reddetti.
New Hampshire Üniversitesi Keene State College’dan Profesör Charles H. Hapgood, haritayla ve Mallory’nin düşünceleriyle ilgilendi. Profesör Hapgood alışılmışın dışında teorileri desteklemesiyle tanınıyordu.
Hapgood, bazı öğrencilerinin yardımıyla Piri’nin haritasını ve diğer bazı eski haritaları dikkatle inceledi ve bu konuda Antik Deniz Krallarının Haritaları adlı bir kitap yayınladı.
Kitap, antik geçmişte bir zamanlar dünya çapında ileri teknolojiye sahip bir medeniyetin var olduğunu öne sürüyor. Bu uygarlık yok edilmiş olsa da, bilgilerinin bir kısmı haritalarda yer almak üzere hayatta kaldı.
Eric Von Daniken’ın Piri Resi Hakkında Teorisi
Daha sonra yazar Eric Von Daniken Piri’nin haritası için daha da radikal bir teori geliştirdi. Uzak geçmişte uzaylıların Dünya’yı ziyaret ettiği fikrini destekleyen Von Daniken, haritanın, Dünya’nın doğrudan Kahire, Mısır üzerinden fotoğrafını çekerseniz uzaydan görülebilecek şeye benzediğini belirtti. Haritanın uzaylı bir uzay gemisinden çekilen hava fotoğraflarının sonucu olduğunu öne sürdü.
Hapgood ve Von Daniken’i eleştirenler harita için daha sıradan bir açıklama sunuyorlar. O döneme ait pek çok haritanın, henüz bulunmamış olmasına rağmen, Dünya’nın dibinde bir kıtayı gösterdiğini belirterek başlıyorlar.
Yunanlıların zamanına kadar uzanan, tüm kıtaların aynı anda birbirine bağlı olması gerektiğine dair genel bir inanış vardı. Bu da güney kıtası inancına yol açtı (İlginçtir ki haklıydılar.
Modern levha tektoniği teorisi, çok uzak geçmişteki tek kara kütlesi fikrini desteklemektedir).
Eleştirmenler, haritada gösterilen kara kütlesinin Kraliçe Maud Ülkesi’ninkine benzer bir kıyı şeridine sahip olabileceğine dikkat çekiyor, ancak benzerlik şüphe götürmez değil. Onlara göre Piri’nin haritasındaki şey, bilinmeyen ama şüphelenilen bir ülkeyi göstermeye yönelik şanslı bir girişimdi. Eleştirmenler benzerliğin sadece tesadüf olduğunu söylüyor.
Ayrıca haritanın Güney Amerika ile Antarktika’nın milyonlarca yıldır bağlantı halinde olmadıklarını gösterdiğine de dikkat çekiyorlar. Ayrıca Antarktika’daki hava koşulları ve hayvan yaşamı ile ilgili haritada yer alan bilgiler tamamen yanlıştır.
Diğer uzmanlar, Antarktika’da karanın ilk kez 1820’de görüldüğünü, ancak güney bölgelerine daha önce bildirilmemiş yolculukların da yapılmış olabileceğini öne sürüyor.
Bu, Piri haritasındaki Kraliçe Maud Ülkesi’nin kıyı şeridini açıklayamasa da, bir güney kıtasının varlığına dair bu kadar güçlü bir inancın olmasının nedeni bu olabilir.
KAYNAK: Bu yazı Ancient Origins ve Lost Civilizations adlı web sitelerinden alıntıdır.
Piri Reis haritası veya benzer yazılar için Kategoriler bölümüne bakınız…Bir sonraki yazımız: Antik icatlar : Gizemli Antikythera düzeneği
Mitoloji, Tarih , Gerilim ve Polisiye Sevenler:
Korkunç cinayetlerin, olay yerinde çivi yazıları ve tekinsiz nesnelerin arasında çaresiz bir kadın polis yepyeni bir kavramla tanışacak: Babil Büyüleri.
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ
