Uğultulu Tepeler aşk, intikam ve İngiliz edebiyatının mucize romanı.

Uğultulu Tepeler

Uğultulu Tepeler

Uğultulu Tepeler : tam anlamıyla düş gücü tarafından yaratılan İngiliz edebiyatında bir mucize.  Bu eseri kaç kez okudum hatırlamıyorum; ilki 15 yaşındaydı sanırım, geçen gün sesli kitap olarak da dinledim. Zaten uzmanlara göre 15 yaşında başka 35 yaşında başka okunacak türden bir eser Uğultulu Tepeler .

Uğultulu Tepeler :Roman kadar romanı yazan kişi de çok önemli.

   Roman kadar romanı yazan kişi de çok önemli ; aslında romanı yazan kişinin hayatı en az roman kadar çarpıcı.

 Uğultulu Tepeler orijinal adıyla Wuthering Heights; Emily Bronte’nin ilk ve son romanı. 30 yaşında ölmeseydi eğer kim bilir daha ne güzel eserler bırakırdı bize.

Uğultulu Tepeler

 Emily Bronte tıpkı kendisi gibi romancı 3 kız kardeşten biridir; Charlote ve Ann Bronte isimlerini tanıyacaksınızdır, tanımasanız da Jane Eyre romanını diyeyim o halde.

 Aslında yaşamlarını mı yazsam Uğultulu Tepeler romanından mı bahsetsem bilemiyorum. En iyisi her ikisinden de bahsetmeye çalışayım.

Kardeşler hakkında pek bilinmeyen bir diğer kardeş Branwell  Bronte.

Branwell Brontë

 Bu üç romancı kardeş Viktorya döneminde, Yorkshire civarı fundalıklar kaplı bir yerde yaşamışlardır. Erkek kardeşleri Branwell Bronte hakkında pek bir şey yazılmaz blog sayfalarında ama Bronte kardeşlerin en yeteneklilerinden biri olduğu  İngiliz edebiyatı profesörlerinden rahmetli sayın hocamız Mina Urgan tarafından yazılan İngiliz Edebiyat tarihi kitaplarında belirtilmiştir.

wuther1 - Uğultulu Tepeler aşk, intikam ve İngiliz edebiyatının mucize romanı.

 Uyuşturucu ve alkol bağımlısı olmasa  ve 31 yaşında vefat etmese kim bilir ne güzel eserler verecekti ama heyhat Bronte kardeşlerin kaderi hep birbirine benzer; hepsi gencecik yaşlarında veremden ayrılır bu dünyadan.

Uğultulu Tepeler

Evleri mezarlığa bakan kardeşler. Kasvetli bir yaşam.

Uğultulu Tepeler
Kardeşler burada oturuyordu.

Erkek kardeşlerinin alkol ve uyuşturucu kaynaklı delirme nöbetleri her gece bu 3 kız kardeşi korku içinde bırakır. Branwell bu nöbetler sırasında babasını ve kendisini öldüreceğini haykırır. Kızların o kasvetli Yorkshire kırsalında, geceleri ne kadar korktuğunu bir hayal edin, üstelik evleri babasının çalıştığı Kilisenin de bulunduğu mezarlıklara bakmakta. Ne manzara ama.

 Erkek kardeşine çok düşkün olan Emily o öldükten sadece 6 ay sonra ölür. İlaç kullanmayan ve dine, Tanrı’ya sığınmadan, ayakta öldüğünü yazarlar. Zaten Viktorya dönemi kadınlarından çok farklı bir yapısı vardır Emily’nin.

William Blake’e olan benzerlik.

 Uzmanlar onu William Blake’e benzetir. O ayrı bir deha zaten , merak edenler William Blake hakkında yazdığım yazıyı aşağıdaki linkten okuyabilir.

https://angelsdia.com/william-blake-zamaninin-otesinde-sair/

Viktorya Dönemine savaş açan roman.

 Emily Bronte, o katı, dar kafalı Viktorya Döneminin yapmacık ahlak kurallarını tabiri caizse yerle bir eder. Resmen savaş ilan eder diyebiliriz.

 Viktorya çağına göz atmak isterseniz aşağıya linkini bırakıyorum.

https://angelsdia.com/viktorya-cagi-insan-ruhuna-ihanet-eden-cirkinlik-cagi/

 Bronte kardeşlerden kısaca bahsettikten sonra ki aslında yazılacak daha çok şey var; gelelim bu yazının esas konusu olan Uğultulu Tepeler romanına.

Bronte kardeşler hakkında daha fazlası aşağıdaki linkte

Uğultulu Tepeler  :Salt hayal gücü tarafından yaratılan bir mucize.

Uğultulu Tepeler

 Bu romanın salt hayal gücü tarafından yaratılan bir mucize olduğu görüşü tüm İngiliz edebiyatı uzananlarının görüş birliği ettiği bir gerçektir zira yukarıdaki satırlarda da bahsettiğim gibi Bronte kardeşler Yorkshire kırsalında babasının çalıştığı kilisenin de olduğu ve mezarlıklara bakan evde geçirdi kısacık ömürlerini.

Hayatlarında belki bir ya da iki kere  mürebbiyelik yapmak için şehir ve ülke dışına çıktılar ama bunların süreleri de çok az. Daha Londra’yı bile görmeden Emily nasıl böylesi bir roman yazabilmiş kimse söyleyemiyor ve düş gücünün mucizesi demekten başka bir şey gelmiyor elimizden.

 Roman çıkar çıkmaz adeta yerin dibine batırılır.  O katı dönemde Uğultulu Tepeler romanı için söylenenler:

Uğultulu Tepeler

Ahlaksız bir roman. En ahlaksız okuyucu için bile ahlaksız.

Putperest, dinsiz!

Sadece bir hikaye değil, şeytanca bir hikaye.

Bazı güzel şeyler de söylenmişti elbette:

Yücelik dolu; yalın bir ihtişam ve yücelik.

Bu romanın eşi, benzeri yoktur ve olmayacak.

İnandırıcı ve gerçekçi bir roman. Uğultulu Tepeler

Uğultulu Tepeler  :İnandırıcı ve realist.

 Roman inandırıcı ve realisttir zira Nelly adlı hizmetçi kadından dinleriz hikayeyi, o herkesin her an görebileceği sağduyusu yüksek bir halk kadınıdır çünkü. Lockwood ise bir Viktorya çağı delikanlısıdır bu yüzden hikayede sırıtmaz.

Başkahramanlarımızdan Heatcliff : adaletsizliğinin yarattığı bir kurban.

 Başkahramanlarımızdan Heatcliff, ona acısak mı yoksa ettiklerinden ona kin mi duysak bilemeyiz. Ama şu bir gerçektir: o dönemin toplumsal sınıfçılık ve adaletsizliğinin yarattığı bir kurbandır aslında.

 Uğultulu Tepeler romanının kısaca konusu:
Uğultulu Tepeler

   Earnshaw ailesinin reisi çıktığı bir seyahat dönüşünde, esmer, ne idüğü belirsiz bir çocuk getirir, bu çocuk onun gayrı meşru oğlu mudur yoksa sokakta bulup acıdığı bir yetim mi asla bilemeyiz. Baba Earnshaw haricinde herkes ona köpek gibi davranır , bilhassa evin oğlu.

Uğultulu Tepeler karakterleri

 Catherine (evin kızı) ve Nelly (hizmetçileri) ona kötü davranmaz hatta Cathy onunla arkadaşlık eder. Birbirlerine karşı muazzam bir çekim duyarlar, ikisinin de yabani ruhu buluşmuştur. Gelgelim evin reisi ölünce evin oğlu Heatcliff’e iyice köpek muamelesi yapar, Heatcliff Cathy için dayanmaktadır ama bir gün Linton ailesinin oğluyla Cathy’nin yakınlaşması ve her ne kadar ruh eşinin Heatcliff olmasına rağmen eş olarak Linton’ı seçmesi gerektiğini cathy’nin ağzından duyunca Heathcliff evden sessiz sedasız ayrılır ve nasıl elde ettiği bilinmeyen (muhtemelen illegal yollardan edinmiştir bu serveti) Wutherin Heights yani Uğultu Tepelere geri döner ve ince ince planladığı intikamını almaya başlar, Cathy hala aşkıdır bu arada…

Not : Kadınlar yazamaz!

Uğultulu Tepeler romanını Emily kendi adıyla değil bir erkek mahlası Ellis Bell adıyla ilk kez çıkarmıştır; malum o zamanlar kadınların kitap yazacağını kimsenin inanmadığı ve onları dışlayan bir yayın dünyası vardı. Aynı şey Frankestein romanı yazarı Mary Shelley için de olmuştu ama o ayrı bir hikaye, okumak isterseniz aşağıda o yazının linkini de bırakıyorum.

 

Benzer ya da farklı içerikler için sayfamızın sağ üst sütununda KATEGORİLER bölümüne bakınız.

 
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:  

Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor;  Büyü -Zaman konusuna çok farklı yaklaşılan, Zaman  ve büyüyü derinlemesine bir kurgu roman çerçevesinde anlatan kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/

 

YOUTUBE LOGO 300x158 - Uğultulu Tepeler aşk, intikam ve İngiliz edebiyatının mucize romanı.

Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki  linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.

https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ

 

Leave a Reply

bettilt güncel giriş