İngiliz edebiyat tarihi : İngiltere’de yoksulların eğitim alması uygunsuz görülürdü.
İngiliz edebiyat tarihi yolculuğu
İngiliz edebiyat tarihi incelendiğinde, roman türünün gelişmesi, orta sınıfının egemenliğinin başlamasıyla artmıştır. Toplumda yer tutmaya çalışan orta sınıf yeniliğe açıktı ve kendi duygu ve düşüncelerini yansıtabileceğini umduğu roman türünün gelişmesine fırsat tanımıştı.
Gelgelim halk tabakasının romanın gelişmesinde bir payı yoktu. Bunun sebebi az kişinin okuma yazma bilmesi, okuma yazma bilenlerin de romana verecek paralarının olmamasıdır. Bununla beraber, yoksulların roman okuması üst tabaka tarafından hoş karşılanmıyordu. İnanması güç gelebilir ama
zenginler özellikle yoksul kişilerin kitap okumasını istemiyor, daha çok dinsel şeyler dinlemelerini, sayısı az olan yoksul okur yazarların da yine ancak dinsel şeyler okumalarının yerinde olacağını düşünüyordu.
İngiliz edebiyat tarihi
Yoksul çocukların eğitim almaları sakıncalı görülürdü.
Buna inanmak çok zor gelebilir ama İngiliz edebiyatı tarihini incelediğinizde, İngiltere’de yoksul çocukların eğitim almaları oldukça sakıncalı bulunurdu.
Yoksulların okumasının sakıncalı olması üzerine bir belge.
1723 yılında İngiltere’de yayınlanan The Fable of the Bees eserinde, Bernard Mandeville, toplumda yaygın olan bu görüşü savunmaktan çekinmez ve şöyle der;
‘’ Okuma yazma, hesap kitapla uğraşma gibi işler, yoksullar açısından son derece sakıncalıdır. Hayatları boyunca çalışıp didinmek zorunda olan bu tabakanın insanları, acılar çekerek ekmek paralarını çıkarmaya mahkumdurlar. O halde, yoksul insanların, okumak, yazmak gibi işlerle uğraşmak yerine, durumlarını ne kadar erken kabul ederlerse kendileri açısından o kadar iyi olacaktır. Kaderlerini kabullendikleri takdirde, ileri ki yıllarda sabırlı olurlar ve acı çekmezler.’’
Devlet de yoksulların eğitimiyle ilgilenmiyor.
Bu görüşü benimseyen devlet, yoksul çocukların okuyup da büyüdüklerinde fakirliklerine kolayca tahammül edemeyeceklerini düşündüğünden, onların eğitimiyle ilgilenmezdi. İngiltere’nin bazı kasabalarının sadece küçük bir kısmında, hayırseverler tarafından hizmete sokulan okullar vardı.
Yoksul aileler çocuklarını satıyordu.
Bu okulların pek ilgi gördüğü söylenemez zira fakir aileler, 5 ya da 6 yaşlarından itibaren kendi evlatlarını tarım işlerinde ırgatlığa verirler yahut fabrikalara satarlardı. Bu sebeble onları okula göndermek akıllarına bile gelmezdi.
1779 yılında, kitap okurların ulusu olduğunu söyleyerek övünen Dr. Johnson, bu konuda ne kadar haklıydı? Kitap okuyucuları, yüksek ve orta sınıf mensubu insanlardı. Bu insanların çoğu da kadınlardı.
İngiliz edebiyat tarihi hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki linklere girebilirsiniz.
https://angelsdia.com/william-blake-zamaninin-otesinde-sair/
https://angelsdia.com/21-yasinda-frankensteini-yaratan-efsane-kadin-mary-shelley/
Mitoloji, tarih , gerilim ve polisiye sevenler:
Polisiye, gerilim, mitoloji seviyorsanız. Melekler, büyüler, kadim tarikatlar ve benzeri konular ilginizi çekiyorsa, başı sonu belli hikayelerden sıkıldıysanız. Kafası çok değişik bir roman sizleri bekliyor; kitabımın linki : https://angelsdia.com/surpriz-sonlu-kitaplar-melek-gunlukleri-1-babil-buyusu/
Youtube kanalımda ilginizi çekebilecek videolar bulabilirsiniz. Aşağıdaki linke tıklayarak kanalımdaki içeriklere ulaşabilirsiniz.
https://www.youtube.com/channel/UCY2ps_mnNqfVtZ83jyGnXSQ